Engellilik Türkiye’de, engelliler tarafından değil, engelsizler yani sağlamlar tarafından en çok istismar edilen konuların başında yer almaktadır.
Her insan ya doğarken engellidir ya da doğduktan sonra engelliliğe adaydır.
Sağlıklı doğan ve büyüyen her insan, herhangi bir hastalık ya da kaza sonucu engelli olabilir. Ve insanlar yaşlandıkça engelliliğe daha çok aday olmaktadır.
Evreni ve içindekilerini yaratan yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’inde şöyle buyurmaktadır:
“Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan(aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları(önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından yarattık ki, size(kudretimizi) gösterelim. VE DİLEDİĞİMİZİ, BELİRLENMİŞ BİR SÜREYE KADAR RAHİMLERDE BEKLETİRİZ; SONRA SİZİ BİR BEBEK OLARAK DIŞARI ÇIKARIRIZ. SONRA GÜÇLÜ ÇAĞINIZA ULAŞMANIZ İÇİN (SİZİ BÜYÜTÜRÜZ). İÇİNİZDEN KİMİVEFAT EDER; YİNE İÇİNİZDEN KİMİ DE ÖMRÜN EN VERİMSİZ ÇAĞINA GÖTÜRÜLÜR. TA Kİ BİLEN BİR KİMSE OLDUKTAN SONRA BİR ŞEY BİLMEZ HALE GELSİN…”(Hac,5).
İşte en büyük engellilik, “ ne diyeceğini bilmemek, bildiklerini unutmak…”
Sağlam bir kişi olarak çıktığımız yolculuğumuza engelli olarak dönmeyeceğimizin garantisini kim verebilir? Ülke genelinde 10 milyon civarında engelli bulunmaktadır.
Bunların bazıları doğuştan olsa bile kahir ekseriyeti sonradan engelli olmuşlardır. Samsun genelinde ise 150 bine yakın engelli olduğu tahmin edilmektedir.
Bunları anne- baba, eş ve çocuklarıyla birlikte düşünüldüğünde engellilik nerede ise Samsun’un yarısını ilgilendirmektedir.
Siyasiler, yöneticiler ve sivil toplum kuruluşları bu kitleyi ihmal etmemelidir. Bu insanlar sağlamlardan özel bir lütuf istemiyor. Yalnız insanca davranmalarını istiyor.
Sokaklarında yürüyemediği, otobüsüne binemediği, diğer insani imkanlarından yararlanamadığı kentlerin yöneticileri bu insanlara zulmetmiş olur. Bunlara ses çıkarmayan sağlamlar da söz konusu yöneticilerin zulümlerine ortak olmuş olur. Engellilik bugün bana, yarın sana ya da aile fertlerinden biri olacağını unutma!
Engelliler, yapabilecekleri işlere taliptirler. Onlar dilenci değillerdir. Alınlarının teri ve göz nurlarıyla geçinmek istiyorlar. Bunun için de eğitim diyorlar.
Yüzde yüzüne yakın Müslüman olan bir toplumda yaşıyoruz.
Fetih Suresi’nde yüce Allah’ın şu emri herkesi kapsamaktadır: “KÖRE, TOPALA VE HASTAYA ZORLUK YOKTUR”
O HALDE ENGELLİLERE NİÇİN ENGEL VE ZORLUK VARDIR?
Engelsiz bir dünya özlemi ile selam ve sevgiler…