Gel de yazma…

Avni DEMİR

20.11.2012 - 09:10 Yayınlanma

430 Gösterim

n Mesleğin ağır basmasından mıdır, nedir bilemiyorum.

n Yazılması gereken bir şeyler varsa ayrım yapmadan, yazmadan edemiyorum.

n Kıracakmışım, üzecekmişim düşünmeden bilgisayarın başına geçiyorum.

n Eleştirilmesi gerektiği biçimde eleştirmeye çalışıyorum.

n En çok da AK Partilileri eleştiriyorum.

n Tek nedeni iktidar olmaları.

n Eleştirilmesi gerektiği için.

n AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş, değer verdiğim, sevdiğim, saydığım bir siyaset adamı.

n Güven yitiren AK Parti’ye çok şeyler veren, her kesimin sevdiği biri.

n Köylüm Ahmet Yeni, AK Parti Samsun Milletvekili.

n Severim, sayarım, dürüstlüğüne inanırım.

n Cemal Yılmaz Demir, aileden biri kabul ederim.

n Suat Kılıç ve Mustafa Demir’in kişiliklerine ne bir şeyler söylerim ne de söyletirim.

n Madalyonun bir yüzü bu.

n Diğer yüzü, onları eleştirmeme neden olan gerçekler.

n Onlara göre yanlış olabilir, bana göre doğru.

n Doğru veya yanlışı yorumlayacak olan sizlersiniz.

n Saygı duyarım.

n Tüm bunları yazmama neden de Önceki günkü Haber Gazetesi’nde yer alan ‘Önce otoyol, sonra hızlı tren’ haberi.

n Haber, Cemal Yılmaz Demir’in açıklamasından oluşuyor.

n Habere göre, önce 472 kilometrelik Ankara-Samsun otoyolu inşa edilecek.

n Ardından da hızlı tren uygulamaya konulacak.

n Benim bildiğim Ankara-Samsun yolu 417 kilometre idi.

n Daha da kısaltılacağı açıklanmıştı ama Sayın Demir uzattı.

n Hızlı Tren Projesi yıllardır tozlu raflarda.

n Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, 2032 yılından sonra yapılacağını açıklamıştı.

n Öne alınıp, alınmadığı ile ilgili bir açıklamaya tanık olamadım.

n Ankara-Samsun yolunun büyük bölümü zaten önceden bitirilmişti.

n Çalışmaları devam eden, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın Karayolları 7. Bölge Müdürü olduğu dönemde sözde bitirilmişti.

n Hayli zamandır Samsun-Çakallı arasında süren bu çalışmalar Yusuf Ziya Yılmaz’ın Karayolları’nda da çalışmalarının makyajdan öte gitmediğinin bir göstergesi.

n Benim eleştirim Sayın Cemal Yılmaz Demir’in bu açıklamasının geçmişteki açıklamalarının bir tekrarı olduğu.

n Hatta değişikliklerden bir haber bulunamadığı.

n Gönül isterdi ki, Sayın Demir bugüne dek bu yolda yapılan çalışmaları detaylı bir biçimde açıklasın.

n Projesi tozlu raflara kaldırılan hızlı trenin o projesinin ele alınıp ihale aşamasına gelindiğini müjdelemesi.

n Ortada böyle bir şey yok.

n Var olan ileride mutlaka yapılması gerekenlerin şimdiden ileride yapılacağının söylemi.

n İyi de temcit pilavı gibi sürekli ısıtıp ısıtıp önümüze sunarsanız, gına gelir.

n Belki bana bu eleştiriyi yaptıran da bu.

n Haksız mıyım, ne dersiniz?

n Ziyafet festivali…

n Bu devirde ziyafet festivali, pardon balık ekmek festivali düzenlemek yürek ister.

n Maşallah; İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş’ta mangal gibi yürek var.

n Mangalları, pardon ızgara tezgahlarını Kurtuluş Yolu’nda sıralamış ve 10 bin balık pişirerek sıraya girenlere ikram etmiş.

n Hem de sadece balık ekmek değil, yanında helva ve su da vermiş.

n Eee… işin içinde balık ekmek olunca yol boyunca sıra uzamış.

n Her şeyin bir festivali olur da balık ekmek festivali olmaz mı?

n Oldu işte.

n İlki hayli ilgi gördü.

n Geleneksel hale getirilecekmiş.

n Bu yılki festivalde yer alamadık ama sağ kalırsak gelecek festivalde balık ekmek sırasına girecekler arasına dahil olacağım.

n Başkan Demirtaş neden bu festivali düzenlediğini şöyle açıklıyor:

n Balık kültürünü geliştirmek adına balık ekmek festivali düzenledik. İstanbul’da, boğazda balık ekmek var. İlkadım da da böyle bir kültür oluşsun istedik.

n Sayın Demirtaş inceden de dokunmadan edememiş:

n Balık insan sağlığı için önemli bir besin. Et fiyatları çok yüksek. Hem besin ihtiyacını karşılamak, hem de balık tüketimini arttırmak istedik.

n Gerçekten de öyle.

n Dile kolay; 10 bin uskumru, 10 bin adet paket helva, 10 bin adet ekmek ve 10 bin adet su Grup Zemheri konseriyle tüketildi.

n Afiyet olsun.

n Eşiniz unutsa da belediye unutmaz!

n Biz erkekler kolay kolay unutmayız ama nedense evlilik yıldönümü, eşimizin doğum günü, çocuklarımızın doğum günleri, kısacası evle ilgili önemli günleri unuturuz.

n Unuttuğumuz böylesi günlerde eve gittiğimizde suratı asık eşimizle karşılaşırız ve hemencecik nasıl oluyorsa hatırlayıveriyoruz ama iş işten geçmiş oluyor.

n Önemsememiş, değer vermemiş duruma düşüyoruz.

n Böylesi durumlarla çok kez karşılaşan biri olarak bize önemli günleri hatırlatanların olması güzel bir şey.

n İlkadım Belediyesi, nikah kıydığı çiftlerin evlilik yıldönümlerinde evlerine çiçek göndererek, eşlerin bu anlamlı günü unutmamalarına yardımcı olacak.

n Düşüncesinden dolayı İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş’ı kutlamak gerek.

n Bence önemli bir karar almış.

n Benim bu konu ile ilgili bir anım var.

n Hürriyet Haber Ajansı’nda çalıştığım yıllarda eşim önemli günleri unutmama hayli üzülürdü.

n Onun üzüntüsü beni de üzerdi ama unutkanlık işte.

n Hasan Yılmaer genel müdürümüz olunca önemli günlerde teleksle kutlama mesajı gönderirdi.

n Biz de hatırlayıp evimize sürpriz yapardık.

n Bu yıllarca devam etti.

n Emekli olduğum ilk yıl evlilik günümüzü unutmuştum.

n Düştüğüm durum Hasan Yılmaer’in o uygulamasının önemini çok daha iyi kavramamıza neden olmuştu.

n Bu nedenle bu kararı önemsiyor, hatta genişletilmesinden yana olduğumu hatırlatmakta yarar görüyorum.

n Unutmamak ve unutulmamak dileğimle.