n

n
n Hastalıklı ruhların hezeyanlarını
n
n dikkate alanlar, bir süre sonra
n
n hayal kırıklığı yaşıyor...
n
n Anlayamadık demek yetmiyor...
n
n Olur mu hiç katrandan şeker?..
n
n Aslına bakacaksın!..
n
n Anıl Ege nin Gerzek öyküsüyle
n
n başbaşa bırakıyorum sizleri...
n
n
n
n * * *
n
n
n
n Satır Celal ile Mektepli Bilal, her öğleden sonra
n
n dükkanın önünde tavla oynuyordu.
n
n İkisi de iddialıydı ve oyunu kimsenin
n
n izlemesini istemezdi. Bazen de uğur hesabı yaparlardı.
n
n Birinin zarı kötü geldiğinde, şanssızlığı izleyenden bilirdi.
n
n O gün Gerzek Hasbi selam bile vermeden tabure alıp yanlarına
n
n oturdu. Ne Satır Celal ne de Mektepli Bilal den ses çıktı.
n
n İlk kez böylesine tepkisiz kalmışlardı. Bu durum,
n
n onları uzaktan seyreden arasta esnafının da dikkatini çekmişti...
n
n Semtin en iyi kasabı olan Satır Celal, kırtasiyecilik yapan
n
n Mektepli Bilal e yanlış kapı aldın dediğinde,
n
n Gerzek hemen atıldı: Abi o adamın sattığı kapılar çürük zaten
n
n İkisi de oralı olmadı. Oyunlarına devam etti ama Gerzek,
n
n susmak bilmiyordu.
n
n Kapıcının filmi de vardı. Kemal Sunal oynamıştı abi.
n
n Gerzek, iyice saçmalamaya başlamıştı. Satır Celal, Sus be oğlum diye
n
n uyardı. Gerzek Hasbi, geçende gençler Susma sustukça sıra sana gelecek diye bağırıyorlardı.
n
n Sen sus diyorsun Celal abi deyince, Mektepli dayanamadı ayağa kalktı. Haydi git işine çocuk diyerek, onu kulağından tuttuğu gibi
n
n oradan uzaklaştırdı.
n
n Gerzek, Şekerci Muhittin in yanında aldı soluğu. Abi bunlar gizli işler çeviriyor. Beni yanlarından uzaklaştırdılar dedi. Şekerci Muhittin, Gerzek Hasbi nin
n
n hezeyanlarını bildiğinden Yok oğlum öyle şey diyerek onu yolcu etti.
n
n Gerzek, dükkandan çıkıp, seyyar satıcı Limon Kamil e
n
n gitti. Daha Merhaba demeden, Kamil abi dedi. Satır Celal ile Mektepli gizli işler çeviriyor. Şekerci Muhittin de onlara gözcülük yapıyor Limon Kamil, şaşırmıştı. bunca yıldır arastadaydı, böyle bir şey duymamıştı. Ama bu insanları iyi tanırdı. Nereden çıkardın oğlum diye sordu. Gerzek, Gözlerimle gördüm demez mi? Limoncu Kamil, Gerzek Hasbi nin nasıl biri olduğunu biliyordu, dikkate almadı.
n
n Ertesi gün olmuştu. Satır Celal, Mektepli Bilal ve Şekerci Muhittin i İlçe Cumhuriyet Savcısı çağırdı. Üçü birlikte adliyeye giderken, her biri farklı şey söylüyordu. Sonunda üçü de
n
n iki yıl önce arastada meydana gelen cinayetle ilgili olacağı görüşünde birleşti.
n
n Yoksa, adliyelik ne işleri olabilirdi?..
n
n Savcı Hasan Bey, ilçede sevilen biriydi. Üç esnafı da yakından
n
n tanırdı. Üçünü birden odaya çağırdı. Hakkınızda şikayet var dediğinde, üçü birden kıpkırmızı kesilmiş şaşırmışlardı. Savcı Hasan Bey, gülümsedi. Meraklanmayın. Hasbi diye biri var ya hani. Ne diyordunuz ona Gerzek evet o Gerzek Hasbi. Şikayet dilekçesi verdi. Gizli işler çeviriyor musunuz?
n
n Şaşkınlıkları daha da arttı. Gerzek Hasbi nin saçmalıklarını biliyorlardı da bu kadarına tanık olmamışlardı.
n
n Hasan Bey, usulen ifadelerini aldıktan sonra
n
n onları uğurladı. Satır Celal, Elime geçirsem o iti yapacağımı biliyorum diye hiddetlendi. Şekerci Muhittin, Vay şerefesiz diyerek tepkisini gösterdi. Mektepli Bilal susunca, ikisi birden Bir şey söylesene dedi.
n
n Mektepli Bilal, bir kitapta, Gerzek gibi insanların
n
n ruh hastası olduğunu okuduğunu hatırlatıp, Hasta biriyle uğraşmak bize yakışmaz deyip,
n
n muhatap olmamak gerektiğini söyledi.
n
n Gerzek Hasbi, birkaç gün sonra arastada göründü. Satır Celal ve Şekerci Muhittin onu görmeden yanına çağırdı. Oğlum, biz gizli işler yapıyoruz. Sen buralardan kaybol dedi.
n
n Gerzek, kapıdan haklı çıktım diyerek,
n
n öyle bir fırladı ki bütün esnaf sokağa döküldü. O hala bağırmaya devam ediyordu:
n
n Haklı çıktım haklı çıktım ...
n
n Gerzek, o günden sonra o arastaya uğramadı. Satır Celal ile Şekerci Muhittin,
n
n Gerzek Hasbi yi merak eder olmuşlardı. Mektepli Bilal e sordular. O şimdi akıl hastanesinde dedi.
n
n Gerzek Hasbi, üç kardeşini de gizli işler çeviriyorlar diye şikayet edince; babası onu hastaneye yatırmıştı. Doktor, Gerzek in babasını kutlamıştı. Paranoid şizofren hastalarının kendi hatalarını, kusursuz gördükleri insanlara kurgulayıp, iftira atabileceklerini de söyledi.
n
n Satır Celal, Mektepli nin anlattıklarından
n
n etkilenmişti. Ama endişelenmişti de. Gerzeklerle
n
n uğraşmak zor diye mırıldandı. Mektepli duydu. Kötülük er geç yapanın ayağına dolanır dedi. Gerzek in, kardeşlerine iftira atmasını bir kere daha hatırlattı.
n
n O gün öğleden sonra Satır Celal ile Mektepli
n
n Bilal ilk kez tavla oynamadı.
n
n * * *
n
n Bugününüz dünden daha iyi olsun. Sağlıklı ve huzurlu günler dileğiyle...
n