19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ile Samsun, hep yan yana anılır. Çünkü Kurtuluş'a ilk adım şehrimizden atıldı. Bandırma Vapuru Samsun'a ulaştı ve Kurtuluş Savaşı fiili olarak başladı.

Osmanlı Hükümeti, Samsun'da Rum çeteleri ve Türk halkı arasında meydana gelen çatışmaların sonlandırılması için Mustafa Kemal Atatürk'ü görevlendirdi ve kendisine 9. Ordu'nun müfettişliği verildi.

Bunun üzerine müfettiş görev bölgesine Bandırma Vapuru ile ulaştı, bir hafta boyunca Mantıka Palas'ta kaldı. Bu süreçte bölgede meydana gelen çatışmaların sebebini araştırdı ve işgalcilere karşı bizzat Türk direniş örgütlerinin kurulmasında etkin rol oynadı.

Mustafa Kemal, bu bir haftalık süreç sonunda Havza'ya geçmiştir. Havza'da geçirdiği on yedi gün sonunda ise şehirden ayrılarak Amasya'ya hareket etmiştir.

Müfettişlik görevini kendisini İstanbul'dan uzaklaştırmak için verilmiş bir görev olarak düşünen Mustafa Kemal kaleme aldığı Nutuk adlı eserinin 1. bölümünde yer alan Benim Kararım adlı kısmında görevi kabul edişinin ardındaki düşüncelerini şu şekilde kaleme almıştır:

'Osmanlı ülkeleri bütün bütüne parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk'ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Son sorun, bunun da paylaşılmasını sağlamak için uğraşılmaktan başka bir şey değildi. Osmanlı Devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hükûmet, bunların hepsi anlamını yitirmiş birtakım anlamsız sözlerdi.

Neyin ve kimin dokunulmazlığı için kimden ve ne gibi yardım istemek düşünülüyordu?

Öyleyse sağlam ve gerçek karar ne olabilirdi?

Baylar, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da ulus egemenliğine dayanan, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak.

İşte, daha İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya başladığımız karar, bu karar olmuştur.'

Falih Rıfkı Atay ve Mahmut Nedim Soydan'ın anılarına dayandırılan Nutuk Öncesi Atatürk Konuşuyor adlı kitapta Mustafa Kemal'in yolculuk öncesi VI. Mehmed ile görüştüğü ve padişahın kendisine şunları söylediği yazmaktadır:

'Paşa, paşa! Şimdiye dek devlete çok hizmet ettin. Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir, tarihe geçmiştir! Bunları unutun, asıl şimdi yapacağınız hizmet hepsinden daha önemli olabilir! Paşa, paşa... Devleti kurtarabilirsin!'

15 Mayıs 1919 tarihindeki bu görüşmeden sonra kendisi için hazırlanan ve onu Samsun'a götürecek olan Bandırma Vapuru'nun kaptanı İsmail Hakkı Bey'i makamına çağırtarak yolculuk hakkında bilgi almış ve ertesi gün öğle üzeri hareket edeceklerini bildirmiştir. Yolculuk günü vapur, Sirkeci Garı açıklarında İngilizler tarafından aramaya ve kontrole tabi tutulmuş ve Mustafa Kemal, Beşiktaş İskelesi'nden motor ile Kız Kulesi açıklarında vapura binmiştir. Vapur hareket etmeden önce Rauf Bey Mustafa Kemal'e vapurun işgal kuvvetlerine mensup bir torpido tarafından takip edileceğini ve batırılacağını haber aldığını belirtmiş fakat o, yolculuğun planlandığı gibi süreceğini söylemiştir.

Vapur Mustafa Kemal ve 18 askerle beraber 16 Mayıs 1919 tarihinde öğle üzeri İstanbul'dan Samsun'a doğru yola çıkmıştır. Rauf Bey'in belirttiği İngiliz gemisi, Bandırma Vapuru'nu izlemeye başlamış ancak Karadeniz'e açıldıktan sonra fırtınalı havada izlerini kaybetmiştir. Mustafa Kemal, İsmail Hakkı Bey'e karaya yakın bir rota izlemesini ve düşman saldırısı halinde gemiyi en yakın sahile oturtmasını emretmiştir. Sert havada, dalgalı bir denizde yol alan gemi 17 Mayıs günü gece saat 23.00 civarında İnebolu Limanı'na girmiş, 18 Mayıs 1919 tarihinde öğle üzeri 12.00'de de Sinop Limanı'na yanaşmıştır. Üsteğmen Hikmet Bey sandal ile kıyıya çıkmış ve yolda olduklarını Samsun Tümen Komutanlığı'na telgraf ile bildirmiştir. Bandırma Vapuru, bu telgraftan bir gün sonra da 19 Mayıs 1919'da Samsun'a varmıştır.