Fındığın başına geleceklerin işaretini, 10 Şubat 2016
tarihli "Fındıkta büyük tezgah" başlıklı yazımda
vermiş olmama rağmen, "Dur bakalım ne olacak?"
diye "gaflet" içinde bekleyenler, bugün yaşanan dramın
başaktörlerindendir...
O günlerde, AK Parti, CHP ve MHP milletvekilleri, Ziraat Odası başkanları,
Trabzon'da malum firmanın önüne siyah çelenk
bıraktığında, iktidar durumu henüz kavrayamamıştı...
Rekolte azdı ve haliyle de
fiyat yükselecekti...
Aslında, ekonominin temel kurallarına
göre de böyle olmalıydı...
Ne var ki alivreciler yani açıkçılar, şeytanın bile aklına gelmeyeceği
bir senaryoyu yazmıştı...
Emanetteki 15 milyon kilo kadar fındık, Trabzon'daki
İtalyan firmaya yine emanet verilmiş, arz-talep dengesi tersine çevrilerek,
yaratılan "Panik havası" ile fiyat düşürülmüştür...
Sezon açılışında, 11 liradan 15 liraya
kadar yükselen fındık fiyatı, bu hamleyle
15-20 gün içinde 9-10 liradan
işlem görmeye başlamıştı...
Hatırlanacak olursa, gelen tepkiler üzerine,
TMO'nun 50 bin ton fındık alabileceği
açıklanınca, piyasa biraz toplanır gibi olmuştu...
Hepsi o kadar işte!..
Nedense iktidar kanadında da TMO'nun adı anılmaz olmuş,
hatta Karadenizli bir bakan, fiyattaki dalgalanmayı
serbest piyasaya bile bağlamıştı...
Nasıl oldu da tekelin kontrol ettiği
piyasanın serbest olamayacağını
bilen biri, böyle bir açıklama
yapabildi?..
Gerçi o günden sonra da hiç konuşmadı ya!..
Uzatmayalım!..
Geçenlerde, AK Parti Ordu Milletvekili
Oktay Çanakçı'nın TMO'nun alımıyla çalışmalar başlatıldığını
açıklamasıyla 50-75 kuruşluk
bir artış yaşanmış ama ortada alıcı yoktur...
Dün, Samsun'daki 13 ziraat odası
başkanı; Cumhurbaşkanı, Başbakan ve siyasi parti liderlerine
mektup göndererek, yardım çağrısında
bulunmuştur. Çünkü, çözümün başka adresi
yoktur...
Bu oyunu bozacak tek güç,
iktidardır...
Piyasaların zorluklar içinde olduğu bir dönemde,
fındık üreticisinin mağduriyetten kurtulması, bölge esnafını da
bir nebze soluklandıracaktır...
Geçmiş yıllarda içeriden ve dışarıdan gelen tazyiklere rağmen
üreticinin yanında yer alan AK Parti iktidarının,
yükselen bu feryatlara daha fazla sessiz kalabileceğini sanmıyorum...