Medyada
ne zaman "Emekliye müjde"
başlıklı
bir haber yayınlansa,
başlıkla içerik
arasında
bir bağ kuramam!..
Haberin içeriğinde,
"müjde" denilebilecek
sevindirici
bir gelişme yoktur...
Son haber şöyleydi:
"11 milyon emekliden muayene, ilaç ve reçete katılım paylarının alınmaması gündemde. Ayrıca, emeklilere promosyon
çalışmaları sürüyor."
Muayene, ilaç ve reçete katılım
payının alınmamasını
küçümsemiyorum,
elbette...
Çünkü, emekliler
kalan ömrünü
hastane kapılarında
geçiriyor...
Bu uygulama
başlatıldığında
emekliye
en çok
20-30 liralık
bir katkı
sağlanmış olur!..
Promosyon meselesi ise
artık "kabak tadı" verdi...
Asıl iş, emekliler arasındaki
maaş farklarının ortadan
kaldırılmasıdır...
Farklı yıllarda, aynı işi, aynı sürede yapan
ve tavandan sigorta
primi ödenen
iki SSK'lı emekli
arasında
neredeyse bir maaş kadar
fark var...
Seçim meydanlarında,
bu adaletsizliği gidereceklerini
söyleyenlerden
hala ses-seda yok!..
Bu yöndeki taleplere karşılık,
tıpkı tribünlere varyete yapan
futbolcu gibi
top çevirmeye
çalışanlar,
ikide bir "promosyon"
sözünü ediyor...
Emeklinin
derdi "promosyon" değil,
emeklinin derdi;
2000 yılından sonra
emekli olanlara
intibak
uygulanması
ve maaşlar arasında
asgari ölçüde
eşitliğin sağlanmasıdır...
İşin bir başka garip yanı daha var...
O da 2000 yılı öncesindeki emeklilere
intibak uygulandığında,
bu yıldan sonraki bazı emeklilerin
maaşı, bu kez geride kaldı...
Emeklilere, Refahyol dönemi
dışında en çok farkı
AK Parti iktidarının
verdiğini kabul ediyorum...
Ne var ki bu artışlar,
emeklinin asıl şikayetini
ortadan kaldırmamıştır...
Emekli maaşları arasındaki
adaletsizlik ortadan kalkmadıkça;
medyada çıkan "Emekliye müjde" başlıklı
haberler, inandırıcı olmayacaktır...