Öğle namazından sonra Saathane'de bir esnafın işyerinde İslami kimlikli, hatta dini çalışmalarda çevresinde marka olmuş bazı kişilerin inşaat sektöründe yaptıkları sahtekarlıkları konuşuyoruz.
Bu sahtekarların mağdurlarından birkaçı da bendeniz başta olmak üzere bizim aileden olmaktadır. İnsanı üzen şey, uğradığı zarardan çok, böyle kişilerin bu sahtekarlıkları yapmalarıdır.
Aslında bugünlerde bu mağduriyeti milletimizin tamamı yaşamaktadır.
Dostlarla bu konuyu konuşurken bir Karadenizli ustanın başından geçeni paylaşmış oldum. Amacım, hiç değilse bu zulmü işleyenlerin İslami kimlikli olmasalardı anlamında duygularımı dile getirmekti.
Karadenizli marangoz ustası takımlarına çok düşkünmüş. Bilindiği gibi takımların bileylenmesi özel itina ve ustalık ister.
Örneğin; keser tek taraflı bileylenir. Keseri arkadan bileylerseniz fonksiyonunu yerine getiremez. Yani keser iş göremez.
Takımlarına itina gösteren Karadenizli ustamızın takımları hırsız tarafından çalınır. Takımsız kalan ustamız keserinin durumunu düşünerek şöyle feryat eder:
'Keserumi çaldılar, yanmam oni; bari arkadan biletmeseler(bileylemeseler) oni.' Der demez yanımda oturan bir dostum hemen, 'Cumhurbaşkanımızı satanlar da böyle dindar görünümlü değiller miydi' demiştir.
'Namaz kılandan zarar gelmez' diyerek memleketin en mahrem makamları kendilerine emanet edilenlerin ihaneti de böyle oldu.
Kandırılan ya da kanan yalnız biz olmadık ve olmuyoruz.
Mızraklarının ucuna Kur'an sayfalarını takanlar aldattığı gibi, onların karşısına dikilenler de kanmışlar, kandırılmışlardır.
Daha yakın tarihimizde(Birinci Dünya Savaşı) Müslümanları İngiliz altınlarıyla kandıran İslami kimlikli kişiler de kandırmışlar, halk da kandırılmıştır. Bir İngiliz altınına bir Osmanlı kellesi alan bazı Araplar, yakaladıkları Osmanlı askeri onlara kelle başına iki altın teklif etmelerine rağmen kabul etmeyip bir İngiliz altınını elde etmeleri için Müslüman Osmanlı askerini öldürmeyi yeğlemişlerdir.
'Ne istediniz de vermedik' sözünün muhatapları, kendilerine verilmiş onca makam ve servetleri teperek Batı'nın vereceği altınlar ve unvanlar karşılığında vergileri, bağışları, fitre ve zekatlarıyla okudukları kardeşlerini katletmeyi göze almışlardır.
Evet, 'keserumi çaldılar, yanmam oni, bari arkadan biletmeseler oni'. Selam ve sevgi ile…