Konsey de kent de başkanın.
Yani belediyenin.
Karşı çıkanlarınız olabilir.
Karşı çıkmanız ne yazar?
Hiçbir şey.
Başkana rağmen kent konseyi başkanlığı koltuğunda oturulamaz.
Oturmak isteyeni kaldırırlar.
Hukuksuz oturmakla suçlarlar.
Çünkü kent konseyi kentin değil, belediyenin!
Diyeceksiniz ki, belediye kimin?
Kazananın.
Aykırı bulsanız da bu böyle.
Gelelim asıl konumuza; Atakum Kent Konseyi’nin önceki genel kurulunun hukuksuz olduğunu iddia eden Başkan İshak Taşçı, önceki gün yeni bir genel kurul topladı ve Doç. Dr. Bekir Şişman’ı başkan seçti.
Nasıl mı?
Nasılı yok, üyelere talimat verdi iş bitti.
Seçerken de öncekini ‘oldu-bitti’ olarak yorumladı.
Bu arada Atakum Kent Konseyi Başkanı’nın kendisi olduğunu ve başka bir başkan tanımadığını belirten Dr. Murat Erkan, “Her önüne gelen kendi kent konseyini kuramaz. Kimse darbe hevesinde olmasın” dedi.
Aslında kent konseyi olayı her aşaması ilginçliklerle dolu.
Hukuktan söz edemezsiniz.
Birileri kaptırmamak, diğerleri de kapma mücadelesi verdi.
Gücü elinde bulunduran artık günümüzde olağan hale geldiği biçimde kazandı.
İstediğine kazandırdı.
Bu ilk de olmuyor.
Yıllardır tüm kent konseyleri, başkanların elinde.
Başkan kimi gösterdiyse o kazandı.
Son yerel seçimler sonrası Dr. Murat Erkan, neden ısrar etti, vermemekte diretti anlamış değilim.
Geldiği gibi, daha öncekini gönderdiği şekilde ‘eyvallah’ deseydi, bence daha iyi yapmış olurdu.
İlkadım Kent Konseyi’nde Osman Kara bunu yaptı.
Aday dahi olmadı.
Geldiği gibi gitti.
Fena mı oldu.
Diyeceksiniz ki, hani hukuk?
O da ne?
Yaz tatiline çıktı.
Haberiniz yok mu?