Merhum Yahya Kemal ;
'Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.' demiştir.
Salı günü Çaykara Apartmanı'ndan kalkan geminin yolcusu İlahiyatçı- Hukukçu, eğitimci- siyasetçi - ilim sevdalısı merhum Mehmet Şahin Hocamızdı.
O, İmam Hatip camiasının önemli sembol isimlerinden birisiydi.
Onu ilk defa liseyi okumak üzere 1972 yılında geldiğim Samsun'da tanımıştım. O, İmam Hatip Lisesi'nde öğretmen, bendeniz ise 19 Mayıs Lisesi'nde öğrenci idim. Şimdiki Atatürk Anadolu Lisesi'nin karşısında bir arkadaşımla açmış olduğumuz kırtasiye dükkanına gelir- gider , yakından ilgilenir ve alışveriş yaparlardı.
1972 yılında tanıdığım merhum hocamızla son yıllarda İlim Yayma Eğitim Vakfı'nda ders veren Mustafa Yeşilyurt Hocamızın ders halkasında ders arkadaşı olma zevkini yaşayacağımı kim bilebilirdi?.. O, dersine zamanında gelir, hocaya yakın sandalyede oturur, dersi dikkatli takip eder, not alır ve anlamadığı konuyu hocamıza sorardı.
'Ölüm asûde bahar ülkesidir bir rinde;
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar; her gece bir bülbül öter.' diyen Yahya Kemal'e Üstad N. Fazıl şöyle eşlik eder:
'Ölüm güzel şey; budur perde ardından haber...
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber?'
Limandan kalkan sessiz gemi, geride bıraktıkları elemli, gözleri nemli de olsa yoluna devam edecektir. Bu hicranlı hayatın ne ilk ve ne de son matemidir.
Şahin Hocamız, gerek öğrencileri ve gerekse siyasetteki çalışma arkadaşlarının ' iyi' şehadetiyle inanmış yüzlerce insanın omuzlarında Allah'ın huzuruna uğurlanmıştır. Siyasette birlikte çalıştığı arkadaşlarından Kemal Topçu ağabeye, ' Hocamızla ilgili aklına ilk gelen nedir' diye sorduğumda hemen, 'kimseyi incitmez, kimseye kızmaz ve kızdığı zaman da en ağır ifadesi, ' gözüm ne yapıyorsun' derdi. İnandığı doğruları her yerde uygun üslupla söyler , ayrıca Milli Eğitim'de muhafazakar insanların görev yapmalarını ister ve bu konuda gayret ederdi. Ayrıca Kalkanca Kur'an Kursu için de hepimizden daha çok emeği ve çalışması olmuştur' şeklinde cevap vermiştir.
Kendisi de Kur'an ehli olup sağlam hafızlardandı. Hatta bir defasında , 'hocam, bu dinamizminizi nereye borçlusunuz' diye sorduğumda bana, ' Kur'an'a borçluyum' şeklinde cevap vermişti. Onu yaşadıkça unutmayacağız. Tanıyanlar da unutmayacaklardır.
Şair,' Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; /Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, / Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.' Demiştir.
Evet, hiç kimse dönmemiş ve dönmeyecektir.
Bir Arap şairi; 'Yer yüzünde birisi ebedi kalmış olsaydı Efendimiz(sav) kalırdı' demiştir. Biz ve hep birlikte yolcuyuz. İmandan mahrum kalmama dileğiyle kendilerine rahmet, annemiz eşine, çocuklarına, torunlarına ve tüm sevenlerine sabırlar niyaz ediyoruz. Selam ve dua ile…