Konak Sineması ile Gazi Müzesi arasında bulunan Mecidiye Çarşısı’nın en üst katında önceleri Sayın Dr. Turgut TOKAÇ ve talebelerinin ‘Ney Üflemeleri’ duyulurdu.
Ney kadar masun genç kız ve erkeklerimiz ; kendilerinden ilham alır, öğrenir ‘Ney e nefes olur ve bazen de beraber meşk ederlerdi.
Duru tertemiz bir yayla suyu gibi, yetiştirdiği öğrencileri asude bir hayata ikram ederek, Samsun a huzur, saadet ve güven nakşederdi.
Sayın TOKAÇ, artık İstanbul dalar ancak hem mekanı hem o yayla suyu gibi tertemiz ikram iklimi çok şükür ki kapanmadı.
İki güzel kardeş aldıkları sanat eğitimlerini yine aynı yerde asude bir hayatı ikram ederek Samsun a huzur, saadet ve güven nakşediyor.
Hattat ve Ebruzen Hatice tül Kübra ERSOY ve kardeşi Neyzen aynı zamanda Udi Eyüp Ensar BÜLBÜL, Neva Kültür ve Sanat Merkezi adı altında bir büyük yükselişe imza attı.
Mekanı genişleterek ve daha da güzelleştirerek birçok sanat dalında atölyeler kurdular.
Türkiye nin en önde gelen ve birçok eseri Amerika, Almanya, Hollanda, Avustralya, Romanya, Türkmenistan ve yurtiçindeki özel kuruluş ve şahıs koleksiyonlarında bulunan Hattat Mesut DİKEL gibi bir değerden dersler verdirtiyorlar. Üstelik Hattat Mesut DİKEL bu dersleri (Hat ve Tezhip) ayın belli günlerinde yaşadığı Adana ya git gel yaparak veriyor.
Değer ve zahmet büyük haliyle sonuçtaki nimet de bir o kadar büyük olacak. Değerlendirmek lazım.
Mesela Hatice tül Kübra,
Hüsnü Hat-Kaligrafi dersleri ile hafta içi programı başlatır.
Kardeşi Neyzen Eyüp Ensar,
Yaş sınırı olmadan yeni neyzenler kazandırmaya çalışır. Küçük büyük öğrencileriyle meşk eder ‘Ney’ üfler aynı zamanda da ud ve def eğitimi verir.
Bir başka değer de Ebruzen Sayın Nigar BOYDAK.
İcazetli bir Ebruzen. Ebru konusunda Türkiye de azınlıkta olan bir usta isim. O da her hafta düzenli olarak ebru dersleri veriyor.
Bu eğitimlerin desteklenmesi ve geliştirilmesi adına çalışmalar genişleterek Geometri Sanatı, Klasik Sanatlar Tarihi, Osmanlıca, Arapça ve Farsça gibi geleneksel sanatlarla iç içe bu dillerde dil kursları düzenlenmektedir.
Neva Kültür ve Sanat Merkezi, gelecekte adından sıkça bahsettirecektir ki, onları bir yönüyle televizyonlarınızdan da tanıyorsunuz zaten.
Özellikle Ramazan ayı boyunca Haber AKS TV’de Acem Tekkesi’nden sunulan Sahurname adlı programda ‘Tasavvuf Müziği ve Sema Gösterileri’ icra etmiş ve çok beğeni almışlardı.
Şehrin birçok mekanında açtıkları sergilerle,
Yakın ilçelerdeki atölye çalışmalarıyla,
Yetiştirdikleri sanatçılarla…
Önemlisi özdeki insanı koruyarak, insana insanca vararak tıpkı bir su gibi, suyu kaynağından alarak berrak ve tertemiz tutup, modern zamanın en çok aradığı huzur iklimini armağan ediyorlar.
Fark etmek, görmek lazım.
Baştan beri söylerim, bu gibi değerleri devlet iyi kullanabilmeli.
En azında huzurevlerinde
Yetim yurtlarında
Hastanelerde ve hapishanelerde çok ağır ruhsal sorunlarla mücadele edenlere, bu değerlerle el uzatılabilir. Çok rahatlıkla kalıcı olumlu sonuçlar elde edilebilir. Tarihimiz bunun en büyük delilidir.
Elbette bunu yapacak insanlara saat başı 6 ya 7 lira ücret vererek değil. Tatmin edici bir ücretle hem bu genç sanatçılarımız hem toplum olarak biz kazanırız. Herkese kazandırarak kazançlı çıkacağımızı bir gün öğrenebilecek miyiz, doğrusu bilmiyorum.
Dilerim birbirine kaybettiren değil, kazandırarak kazanan huzurlu bir toplum oluruz.
Güzel günlere uyanın efendim.
Sağlıcakla kalın