Bir kısım medya,

şimdilerde
rüzgara göre, yelken
açma yarışında...
Gazete okuru
dikkatlidir ve bu değişimi
bir bakışta hisseder...
Değişmenin
nedeni; siyaset değil,
paradır...
Dünlerde, ekonomik çıkarlarla
kurulan işbirlikleri
nedeniyle görmezden gelinen
bazı davalardaki gerçekler,
bugünlerde manşetlere taşınıyorsa; bunun sebebi menfaattir...
Türkçesi; eski dost
saf dışı bırakılmış,
cebi dolu
olanlara
selam çakılmıştır...
Adına merkez akım medya
dedikleri gruplar, iktidarların
nimetlerinden
yararlanarak
büyümüş, büyütülmüştür...
Özel teşvikler, ucuz krediler
ve vergi muafiyetleriyle kurulan
devasa medya binaları,
daha çok finans merkezlerini
andırmıştır...
Bu kirlilik, bu ikiyüzlülük; dahası utanmazlık,
AK Parti iktidarından
öncekilerde de vardı...
Geçmişte yaşananları
sıralasam, bu köşeye sığmayacaktır...
Yine de iki çarpıcı örnek vereyim...
Bir zamanlar solcu bilinen gazete,
bir bankanın batmak üzere olduğunu
haber yapmış, mudiler vadelerini erkenden bozdurmak
zorunda kalınca; o bankanın sahipleri
trilyonlar kazanmıştı...
Sonradan öğrendik ki,
o banka gazeteye yüklü miktarda kredi vermiş!..
Sağcı bir gazete de
benzer bir iş yaptı. İnsanlara evini-arsasını sattırıp,
paraların batırılmak istenen
bankaya yatırılmasını sağladı. Sonra da
kendileri o bankadan paralarını çekti...
Patronlar, itibar kaybını
umursamamış,
bundan da kazanç sağlamıştır...
Anadolu da yerel medyanın
güçlenmesinin en büyük nedeni de
yaygın basındaki
bu güven erozyonudur...
Bu kirliliğin yerel medyaya
sinmesi kolay değildir. Çünkü, yerel gazetelerin
yayınlandığı illerde,
herkes birbirini tanır. Okuyucu,
haberin ya da köşe yazısının
ne amaç taşıdığını hemen
anlar. O yüzden medya patronları ya da
yöneticileri, paradan çok
toplumsal değerlere
dikkat etmek
zorunda kalır...
Aksi olursa; eş, dost, arkadaş, akraba, okuyucu
ve hatta çalışan bile günü geldiğinde,
evinde, işyerinde veya sokakta
yanlışın nedenini sorar!..
Çünkü, yerel medya patronları ve yöneticilerine
ulaşmak, yaygın medyadan daha kolaydır...
Elbette, zaman zaman
yerel medyanın içinden de hacıyatmazlar
çıkmıştır ama
onları da tarih,
yalnızlığa mahkum etmiştir...
Yerel gazetelerin yayınlandığı illerde
böyle davrananlar,
Gördüğünden geri kalmak
cezasıyla karşı karşıyadır...
Okuru enayi yerine koymak,
bindiğin dalı kesmektir...
Bilmeyenlere hatırlatırım...