atv'nin

beğeniyle izlenen
"Yaz-boz"
programında
Asil Nadir'in
başına gelenleri
dinleyince,
Türkiye'nin
önünün kesilmesi için
yapılanlar,
bir kere daha
net biçimde ortaya çıkıyor...
İngiltere'nin 100 zengin işadamı
arasında yer alan
Asil Nadir'in,
Amerika'nın direktifiyle
İngiltere'de nasıl kumpasa
düşürüldüğünü
anlattığı programda,
söylediği bir söz,
bugünü anlamak
için yetiyor...
Nadir, Türkiye'de
medya dahil birçok alanda
işletmeleri satın alırken,
silah sanayi
kurmak için
kolları sıvadığında
düğmeye basılıyor...
Türkiye gibi bir pazarı
kaybetme
telaşı, uluslararası
güç odaklarını
harekete geçiriyor...
Ve malum süreç
sonunda Asil Nadir
İngiltere'de hapse atılıyor ve
mal varlığına el konuluyor...
Ona kumpas kuranlar,
bunu daha sonra itiraf etse de
Asil Nadir
üzerinden Türkiye'nin
önü kesiliyor...
Tıpkı bugünlerde olduğu gibi...
Kendi savaş gemisini,
tankını, topunu,
helikopterini ve insansız hava aracını
yapan Türkiye gibi
bir büyük pazarı
kaybetmek, işlerine gelmiyor...
Çok değil...
Daha 4-5 yıl önce İHA alabilmek
için bir tek yalvarmadığımız kalıyordu. Amerika bile bu talebi
Temsilciler Meclisi'ne götüreceğini
bahane ederek,
Türkiye'yi zora sokuyordu. En son İsrail'den
10 İHA gelmişti. Bu insansız hava araçlarının topladıkları görüntüler ve istihbarat bilgileri ise
pek güvenli değildi...
Almanlardan tank aldık. Onlar da
bu tankları PKK terör örgütüne karşı
kullanamayacağımızı söylemişti...
Türkiye, 600 milyon dolara
satın aldığı savaş gemisini;
Donanma Komutanlığı tersanelerinde
60 milyon dolara imal ediyor...
Aselsan'da savaş uçakları ve tankların
milli yazılımları üzerine çalışan
3 genç mühendisin peş peşe ölümü de
bu yüzden şüphelidir...
Elbette, uluslararası silah tacirlerinin,
savunma sanayinde
çok önemli projelerin
hazırlanmasına ön ayak olan
Recep Tayyip Erdoğan'ı
sevmeleri beklenebilir mi?..
Adamlara, milyarlarca
dolarlık pazarı kaybettiren
Recep Tayyip Erdoğan,
"oyunbozan" değil,
"oyunu bozan" olur...