n

n
n Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan bütün insanlar ister vatandaş olsun ,ister olmasın ama herkesin canı ve malı Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin güvencesi altındadır. Şüphesiz bu durum gerçek manada devlet olmanın doğal bir sonucudur... Türkiye Cumhuriyeti Devleti, herkesin can ve mal güvenliğinden sorumludur. Olması gereken bu olduğuna göre tersi durumda devlet ne yapıyor? Elbette her türlü olumsuz bir gelişme karşısında can ve mal güvenliğini sağlamak için devletin tedbir ve planları uygulanmaktadır.Terör örgütünün; değişik tarihlerde yol kesip kaçırdığı asker, polis ve kaymakam adayını bir yıldan fazladır hala elinde tutuyor olması, devlete meydan okumak değil midir? Bu durumda güçlü devletten bahsetmek kaçırılanlar için anlamsız değil mi?
n
n
n
n Bir insanı kaçırıp hürriyetinden yoksun bırakmak, ciddi bir insan hakkı gasbıdır. Bu gasbı yapanlar herkesin bildiği gibi Kandil ve İmralı dan talimat almakta ve uygulamaktadır. Kaçırılanlar ise muhtemelen Kandil deki terör yuvalarında rehine olarak tutulmaktadır. Kaçırılanların tamamı aslında sıradan kamu görevlileridir. Hiçbirisi devlette kilit noktada değildir. Her şeye rağmen terör örgütü onları elinde tutmaya devam etmektedir. Doğrusu PKK ile Oslo da görüşme yapanlar, kaçırılan asker, polis ve kaymakam adayı için bugüne kadar bir çözüm yolu bulamamış ve nerede tutulduklarını henüz tespit edememiştir. Bu vahim durum da istihbaratımız adına düşündürücüdür. Teröristler elini kolunu sallayarak gelip adam kaçırabiliyorsa ,bundan haberi olmayan devlet olabilir mi? Kimse istediği zaman istediği gibi yol kesip adam kaçıramaz. Bu işin PKK nın keyfiyetinde olması kabul edilemez. Ne acıdır ki, PKK militanları bu konuda çok rahat hareket edebilmektedir. Bu durumda yapılması gerekenler yapılmalı, bu adam kaçırmalara engel olunmalıdır. Kaçırılan asker, polis, kaymakam adayı ve diğerleri ise bir an önce kurtarılmalıdır. PKK nın kaçırdıkları ile ilgili hangi çalışmalar yapılmakta ise bunlar kamuoyu ile paylaşılmalıdır. İsrail in kaçırılan bir askerini kurtarmak için gösterdiği çabayı unutmuş değiliz. Eğer bir İsrail gibi PKK tarafından kaçırılanlara sahip çıkamıyor isek bu işin sonucu nasıl iyi olacak ,bunu bilmek istiyoruz. Onlarca kamu görevlisinin PKK elinde tutuluyor olması, devlet adına düşündürücüdür. PKK terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti Devleti nden güçlü olması imkansızdır. Burada yapılması gereken nedir? PKK nın kaçırdıklarını unutalım gitsin mi? Devlet unutsa bile ne bu millet ,ne de ailesi onları unutmaz. Bu ülkede söz sahibi olanlar kaçırılan asker, polis, kaymakam adayı ve diğerlerinin yerine kendini koyarsa; işte o zaman bu kaçırılanların tamamı kurtarılır!.. Ama bu nasıl olacak?
n
n
n
n Maalesef Astsubay Başçavuş Abdullah Söpçeler, Uzman Çavuş Kemal Ekinci, Polis Memuru Nadir Özgen, Kaymakam Adayı Kenan Erenoğlu ve ismini sayamadığım diğer kamu görevlileri ve siviller PKK lı çapulcular tarafından hala rehin tutuluyor. Hiçbirisini unutmak ve unutturmak istemiyoruz. Asla unuttuk , gittik demiyoruz. Kandil basılsın, rehineler kurtarılsın istiyoruz!..
n