Samsun Valisi İbrahim Şahin, Haberaks TV'de konuştu...

"Samsun, eğitimde çok iyi yerlerde değil...

32-35'ler arasında...

Mesela eskiden Amasya'dan aileler Samsun'a...

Çocuklarını daha iyi şartlarda okutmak için gelirdi...

Şimdi Amasya, Samsun'u geçti...

Samsun'da eğitimi iyi seviyelere getirmek için...

Neler yapacağımızı tartmamız, tartışmamız gerekiyor...

Giden Milli Eğitim Müdürü'ne talimat verdim...

Üç yılda Samsun ilk 10'a girecek dedim...

Ama maalesef çok az bir mesafe aldık...

Yeni Müdüre de ilk talimatım bu oldu..." dedi...

***

Yani...

Samsun son 10 yılda eğitimde her geçen gün geriye gidiyor...

2003-2005 yıllarında en azından ilk 20'nin arasında olan kent...

Süratle gerilere düşüyor...

Liselere geçiş sınavı başarılarında...

Samsun'un yeri...

Rakamların kamuoyuna açıklandığı dönemde...

50'lerdeydi, şimdi daha iyi değildir...

Çünkü...

Eğitim camialarında huzur kalmadı...

***

Samsun'da okul müdürü atamalarına bakın...

Ahbap- çavuş ilişkisi...

Siyasi taraftarlıklara dönüştü olaylar...

Yandaşlık ve muhaliflik kriter oldu...

Okul yönetimleri...

Siyasi anlayışa göre...

Ya da eğitimcilerin mezun olduğu okullara göre dizayn edilir hale geldi...

Baskı, ispiyon, fişleme arttı...

Öğretmenlerin üzerine 'eğitim' dışında ne varsa, onunla gidilmeye başlandı...

Başarı kriterleri yerini yandaşlık, hısımlık ve siyasetçilerin kapısını aşındırmakla değişti...

Kurum yöneticileri...

Siyasetçilerin taleplerini karşılamaya çalışmaktan...

Onların adamlarına yöneteceği ya da atanacağı okul aramaktan...

Bu Samsun'un eğitimini nasıl ayağa kaldırırız diye düşünemez hale geldi...

İnşaat, kantin, aile birliği bütçesi gibi akçeli işler için harcanan fikirsel emek...

Eğitim kalitesi için kullanılmadı...

Kullanılmıyor!

***

Eh binlerce sorundan birkaç tanesi böyle sıralanabilirken...

Samsun'un eğitimi...

Talimat değil, yazılı emir verilse...

Bırakın ilk 10'a girmeyi...

Şu anki yerini bile arar hale gelir elbette...

Siyaseti okullardan çıkarmadan...

Gizli ajandalarla çocukların geleceğinin karartılma çabalarına son verilmeden...

Yandaşlık, hısımlık, adam kayırma...

İnsana, öğretmene, öğrenciye saygı yeniden getirilmeden...

Yönetenler, milyonlarca öğrencinin vebalini o ilahi günde nasıl vereceğini, savunma mekanizmasını kapatıp varsa vicdanında hesap etmeden...

Kurtarılamaz!