Kaç gündür Kurtlar Vadisi-Terör adlı dizi filmle ilgili
düşüncelerimi yazmak istiyorum...
Bir türlü fırsat bulamadım...
Dizinin ilk bölümünü büyük bir merakla
izledim...
Film bittiğinde,
hayal kırıklıkları yaşadım...
Terör örgütünün kanlı eylem sahneleri
çok kaba bir anlatımla sergileniyor...
Gecenin bir vaktinde
bu sahnelerin gösterilmesi ne derece doğru?..
Bence bundan da önemlisi,
devletin, bu eylemlerin sona erdirilmesi için Polat Alemdarı göreve çağırdığı sahneydi...
Bu, yıllardır teröre karşı mücadele eden yiğit asker ve polise, dahası devletin kendisine yapılan haksızlıktı...
Ne demekti bu?..
Binlerce şehit ve gazi vermiş güvenlik güçleri
baş edemiyor da, Polat Alemdar göreve çağrılıyor öyle mi?..
Bu çağrışım, devleti zaaf içinde göstermekten başka bir şey değildir...
Bana göre, yanlış anlatımla başlayan
senaryo, daha akıcı ve akılcı ögelerle beslenmezse,
hiç de arzu etmediğimiz
gelişmeler yaşanabilir...
Polat Alemdar özentili bazıları,
çıkıp yanlış işler yapabilir...
Urfayı Şanlı, Antepi Gazi, Maraşı Kahraman yapan
Kürt kökenli vatanseverlerin torunları
alınganlık gösterebilir...
Her Kürt, PKKlı değildir...
Bu memleket bir mozaik değil, bir ebrudur...
Mozaiğin her bir parçası yerinden sökülür, yerine başkası
monte edilebilir...
Ancak, ebrunun üzerinde oynayamazsınız!..
Biz bir olmuşuz, kardeş olmuşuz!..
O yüzden Kurtlar Vadisi-Terör adlı dizi filminin
senaryosunu yazanlar, bu duyguları zedeleyici
sahnelerden kaçınmalıdır...
Terör örgütünün ne olduğunu, maksadını ve yöre insanlarını
nasıl sömürdüğünü anlatan bir film daha var...
Adı da Köprü...
Rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlunun
yaşadığı gerçeğin
dizi filme uyarlanması...
Köprüdeki gerçekçi anlatım
yakalandığında, terör örgütünün
iç yüzü de nesilden nesile aktarılmış olacaktır...
Kaş yapalım derken, göz çıkartmayalım!..