Sevgi, öğrenilen bir şeydir. En azından benim savım bu yönde. İnsan yaşamı boyunca belki de ilk öğrenmesi gereken şey sevgidir. Çünkü içinizde sevgi yoksa ya yolda kalırsınız ya da yolda bırakırsınız. Yapılan iş, her ne olursa olsun yalnızca sevgi ile yapıldığında keyif alınır. Sevgi ile yapılmayan her türlü şey hayatı daha fazla zorlaştırır. Sevgi nasıl öğrenilir? Sorunun net bir cevabı yoktur. Sevgiyi öğrenmenin bir formülü yoktur. Buradaki en önemli durum empatidir. Kendini karşısındaki insanın yerine koymak birini ya da bir şeyleri sevmeye çalışırken çok faydalı olabilir. Karşımızdaki insanın yerinde olmayı hayal etmek veya hissetmek cesaret ister. Çünkü bize yabancı duyguları anlamak ve anlamlandırmaya çalışmak çok zordur. İçinde sevgiyi barındırmayan ya da barındıramayan insan nefret ile dolar. Sevgisizlik dünyanın en ağır yüküdür. Bu yükten kurtulamayan her insan ilk olarak kendine karşı sevgisizlik ile dolar ve daha sonra bu durum etrafa yayılarak başlar.

Sevgi ile karıştırılan birçok kavram olması sevginin tanımını zorlaştırmaktadır. Örneğin, acımak sevgi değil üstünlüğünü kabul etmek ve kabul ettirmektir. Hoşgörülü olmak sevgi değil istenilmeyen bir duruma katlanmaktır. Bağımlılık sevgi değildir, gereksinimlerimizi en üst düzeyde karşılanma ihtiyacıdır. Sevginin koşulları yoktur. Sevgi için koşullar kendiliğinden oluşur yapay bir düzenleme gerçekleşmez. Hayatın olağan akışında sevgi her yerde mevcuttur sadece bunu görebilmek önemlidir.

Sevginiz yoksa, hiçbir şeyiniz yok. Belki de yeniden öğrenmemiz gereken budur.