Çayeli'nden o yani.
Gidelim yaliyali.
Sırtındaki sepetun.
Ben olayım hamali.

Çokça sanatçımızın seslendirdiği.

Kulak pasımızı alan.

Dilden dile düşmeyen sevilen bir türkümüz.

Çayeli'den o yani söylemleri yüzümüzde tebessüme.

Sevince, mutluluğa yol açar.

Ya son yıllarda siyasilerimizin sıkça kullandığı Sivas'tan öteye?

İnanın çok üzüyor.

Dün iktidar partisi genel başkanı muhalefeti Sivas'tan öteye gidemezsiniz, diye suçluyordu.

Bugün muhalefet partileri genel başkanları iktidar partisi milletvekillerine aynı suçlamayı getiriyor.

Yakışık almıyor.

Hatta ürpertiyor.

Ne demek, kendi topraklarımızda gidemeyecek yer bulunması?

Bu topraklar bizim.

Çayeli'den o yani nasıl ki, rahatça gidebiliyorsak.

Sivas'tan öteye de aynı şekilde gitmeliyiz.

Eğer siyasilerimiz gidemeyecek durumdalarsa yapabilecekleri tek şey istifa etmek.

Siyaset, gerektiği biçimde yapılmalı.

Siyasetçiler de söylemlerine çok dikkat etmeli.

Dün büyük yanlış yapılmıştı.

Sivas'tan öteye gidemezler, diyerek.

Çünkü diyen her vatandaşın o dedikleri bölgeye gitme güvenliğini sağlaması gereken kişi idi.

Bugün muhalefet iktidarı Sivas'tan öteye gidememekle suçluyorsa suça ortaktır.

Kendi toprağına gidemeyecekler iktidarda kalmamalı.

Anında istifa etmeli.

Kendi toprağında ağırlığını koyabilen iktidar oluşturulmalı.

Güneydoğu'da savaş var.

Bu savaş oldukça şiddetli.

Her gün şehit veriyoruz.

Topraklarımızı temizleyene dek sürecek.

Askerimiz ve polisimiz bunun üstesinden rahatça gelecek.

Gelecek ama benim tereddütlerim siyasi irade.

Tutarsız.

Ne yaptığını bilemez.

Engel teşkil eden bir görüntü de.

Her neyse; biz sadece Sivas'tan öteye değil, her yerden öteye rahatlıkla gideriz.

Bize ait topraklarla bizi kimse korkutamaz.

Haberiniz ola.