Cep telefonları

üzerinden yapılan
dolandırıcılıklar,
akıllara durgunluk
verecek boyutta...
Dün yine Samsun da
bir kadın, kendisini
polis diye
tanıtan şahsa,
altınlarını
elleriyle teslim etti...
Şeytana pabucunu
ters giydiren
bu dolandırıcıların
ağlarına
düşürdüğü insanlar;
ya bilim adamı
ya mühendis ya doktor
ya da öğretmen...
Nasıl oluyor da
böylesine bilinçli
insanlar
aldatılıyor?..
Anlatalım:
Bir dönem ülkenin yüksek rütbeli subayları,
bilim adamları, gazeteci ve yazarları,
emniyet müdürleri ve istihbaratçıları
inandırıcı deliller olmadan
hazırlanan
iddianamelerle
hapse atıldı...
Kimi işadamı
kimi bürokrat
kimi siyasetçi
iftiralarla
soruşturma geçirdi...
Halen de benzer
durumlar farklı biçimde
yaşanıyor...
Güçlü yatırımcılar,
birtakım suçlamalarla
gözaltına alınıyor...
İşte bu ruhsal
durum içinde,
Ya gerçekse diyen
insanlar,
tuzağa düşüyor...
Çünkü, o tahsilli insanlar,
uyduruk iddianame ve soruşturmalarla
insanların
başına ne geldiğini
biliyor...
Ancak yine de
savcı, polis ve jandarmanın
para karşılığında,
bir işlem yapamayacağını
ve böyle çirkin bir talepte bulunamayacağını
bilmek gerek...
Biri beni de aramıştı...
Atakum Polis Karakolu ndan
bilmem hangi başkomiser
olarak tanıtmıştı...
Bir süre gırgır geçtikten sonra
telefonu yüzüne kapatmıştım...
Çünkü, Atakum Polis Karakolu diye bir yer yoktu...
Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma
Genel Komutanlığı SMS lerle
vatandaşları uyarıyor
ama insanımız
yine dolandırılıyor...
Eski yöntemlere
birkaçı daha eklendi...
Bankalardan
kredi dosya paralarını geri alacakları nı
söyleyen korsan hukuk büroları
çıktı şimdi...
Kredi kartı numarasını veren
bir şahsın bankadan yüklü miktarda
parasını çektikleri basına yansımıştı...
Geçenlerde bizim Erdem Erol ile
sohbet ederken,
telefonu çaldı. Erdem Erol, karşısındaki
kişiye Tam adamını buldun, git işine deyip
telefonu kapattı...
Arayan kişi, Erdem Erol un
sağlık, konut ve araç sigortası için
250 lira borcu olduğunu
ve ödemediği taktirde de bu borcun
2 bin 700 lira olarak
icra yoluyla alınacağını söylemiş!..
O adam, gazetenin adresini de
benden iyi biliyordu.
Bu olayın ardından
birkaç gün geçti. Cep telefonuma
Sayın Necdet Uzun. Konuşma kayıtlarınız Samsun İlkadım Savcılığı na
gönderilmiş olup çağrılacaksınız. 19.9 TL. PTT- (Hesap numarasını yazmıyorum) ödeyip, ifadenizi düşürmeniz ihtar olunur.
diye SMS geldi...
Güler misin ağlar mısın?..
İlkadım Savcılığı
diye bir makam
yok!..
Sonra, İfade düşürmek
parayla mı oluyor?..
Binlerce insan
bu ülkede,
sırf bu psikoloji içinde
dolandırıldı...
Önce bu korku sarmalının
toplumda yarattığı
travmayı
tedavi etmek gerekir...
Bu da hiçbir insanın
iftira ve yalanlarla
Emniyet müdürlükleri ya da
Cumhuriyet savcılıklarına
çağrılmayacağı ve
haksızlıklarla hapse atılamayacağının
güvencesini vererek olur...