İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Coşkun Kaya, ikinci derecede deprem bölgesinde bulunan Samsunda, mevcut binaların yüzde 60ının risk altında olduğunu belirterek, denetimsizlikten yakınmaktadır.
Samsunda bina denetimlerinde, sorumluluktan kaçmanın en etkili yolu, dört fenni mesuliyet yöntemidir. Binalardaki hatalar, bir daha iş alamam endişesiyle görmezlikten geliniyor. tespitinde bulunan Coşkun Kaya, fenni mesuliyet sisteminde, olası bir yıkılmada kimin sorumlu tutulacağının belli olmadığını belirterek, mesuliyet sahiplerinin de denetimini yapacak bir mekanizmanın bulunmadığını iddia etmektedir...
Kaya ve ondan önce bu konuyu gündeme getirenler, bir sorumluluk duygusu içinde
gerekli uyarıyı yapmışlardır...
Yani şikayet, yeni değildir...
Özellikle, İlkadım beldesindeki heyelan bölgelerinde
bu sıkıntı, herkesin başını ağrıtmaktadır ve ileride de telafisi mümkün olmayan sonuçların yaşanması
kaçınılmazdır...
Yıksan bir dert, yıkmasan başka!..
Buna ne para, ne makine, ne de insan gücü yeter...
Bu gerçeği, devlet bilmektedir...
Ancak yine de geçmişte yapılan bu binalardan yeni belediye başkanlarını sorumlu tutar ve Niye yıkmadınız? diye sorar...
Sorumluluk, hiçbir suçu olmayanın sırtına yüklenir...
İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, işte bu yüzden
işlemediği suçtan yargılananlardan biridir...
Yaşananlar, sanki Karadeniz fıkrasıdır...
Öyleyse, yazıyı da bir fıkrayla bağlayalım:
Ülkenin birinde deprem nedeniyle çok katlı bir bina çökmüştü. Basın olayı gündeme taşıyınca, müteahhit kaçmıştır. Soruşturma açılır ve mahkeme kurulur. Adalet, sorumluyu cezalandırılacaktır...
Mahkeme heyeti, müteahhiti bulamayınca, kumun ifadesine başvurur.
Kum, suçsuz olduğunu ve kendisini tutanın çimento olduğunu söyler ve serbest kalır...
Çimento mahkemeye çağrılır. O da ifadesinde Haklısınız, ben tutucu maddeyim. Ama bizi de birbirimize tutan demirdir. Ben suçsuzum der. Mahkeme heyeti, çimentoyu da salıverir, demiri duruşmaya çağırır...
Demir bulunur ve mahkemeye heyetinin karşısına çıkarılır. Herkes, demirin tutuklanacağını sanmaktadır. Demir ise, Ben olay mahallinde yokum ki, suçlu olayımder...
O da serbest kalır...
İşin şaka yanı bir tarafa, devlet denetimde sağlam durmayıp,
şikayet edilen çatlakları onarmadıkça, işlerin düzeleceğini beklemek,
hayalcilik olur...