Bizim millet lakap takmaya bayılır. Hatta, "dalgaya almak" milli sporumuz bile sayılabilir. Karşımızdaki ne kadar mühim laflar ederse etsin, ti'ye alınabilecek bir yanını illa ki buluruz.

***

Tarhana Osman, tam da böyle biriydi. Türk tarımını ve hayvancılığını bitirmek için sinsi hesaplar yapan Amerikan emperyalizmine dikkat çekmek için bir ömür harcadı. Tehditler aldı, kariyeri engellendi.

Türk milletinin sağlıklı beslenmesi, Türk köylüsünün üreterek zenginleşmesi, insanlarımızın yabancı gıda teröristleri tarafından zehirlenmemesi için çırpındı durdu.

Katıldığı radyo programları ve konferanslarda ısrarla yerli ve sağlıklı gıda ile beslenmenin önemini anlatan Doç. Dr. Osman Nuri Koçtürk, ne yazık ki yaşadığı süre içinde hiçbir zaman hak ettiği değeri bulamadı.

Başka ülkelerde olsa el üstünde tutulacak bir bilim adamıydı. Ancak biz, ona "Tarhana Osman" diye lakap taktık ve alaya aldık.

O yaptığı konuşmalarda, her fırsatta tarhananın ne denli faydalı ve değerli bir gıda olduğuna değiniyordu. Ama biz, kendi özümüze ve doğal ürünlerimize sahip çıkan Osman Hoca ile inceden kafa bulmayı tercih ettik.

***

Tarhana Osman, Amerikan menşeili süt tozuna karşı çıktı. Soya ithali ile ülkemize sokulan margarin terörüne şiddetle itiraz etti. Rockfeller vakfının sponsorluğunda Meksika'da üretilen Sonora 64 buğdayının ithal edilmemesi için mücadele etti.

Osman Nuri Hoca, yoğun reklam kampanyalarıyla sofralarımıza getirilen margarinlerin damar sertliğine yol açtığını, bunun yerine doğal zeytinyağı ve tereyağının kullanılması gerektiğini söyledi.

1950'lerde okullarda çocuklarımıza dağıtılan süt tozundaki alfatoksin mantarın kanserojen etkisini kanıtlayıp yasaklanmasında rol oynadı.

İthalatın zamanla Türkiye'de buğday tarımını bitireceği konusundaki uyarıları ise hiçbir zaman dinlenmedi. Her geçen gün kendi rekoltemiz düşerken başta Rusya olmak üzere birçok ülkeden büyük miktarda buğday ithal ediyorsak, o yıllarda Osman Hoca'ya kulak asmadığımız için belki de!

***

1966 yılında ortaya çıkan bir CIA raporunda Osman Hoca için "Türkiye'de pasifize edilmesi gereken bir isim" ifadesi kullanılıyordu. Gerçekten de birçok akademik çalışmasına rağmen ömrü boyunca Profesör olamadı.

Konya'da kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürülmek istenen Osman Nuri Koçtürk, 12 Eylül sonrasında kısa bir süre gözaltına bile alındı.

Ömrü boyunca gıda emperyalistleri ile mücadele eden bu değerli Türk aydını, ne yazık ki "Tarhana Osman" denilerek küçümsendi.

***

Türkiye'de yabancı gıda teröristleriyle iş birliği yapan kim varsa zengin oldu. Margarinciler, ithal buğdaycılar, İsrail'den tohum alıp pazarlayanlar, Mc Donaldslar, Pepsiciler, liptoncular, angusçular hep köşeyi döndü.

Hiç kimse onlara dönüp "Margarin Mehmet" diye alay etmeye kalkmadı.

Bilakis onları görünce herkes önünü ilikledi. İthalat kredileri, teşvikler, hibeler verildi. Gümrük vergisi indirimleri, KDV muafiyetleri ile ödüllendirildi.

Margarin Mehmetler el üstünde tutulurken Tarhana Osmanlar ile alay edildi.

***

Her şeye rağmen Türkiye'de Tarhana Osmanlar bitmiş değil.

Kaz Dağlarındaki çevre katliamına itiraz edenler...

Ege'de zeytinliklerin yok edilmesine karşı çıkanlar...

Geçiş garantili otoyollara, hasta garantili kent hastanelerine, Karadeniz yaylalarının yağmalanmasına yanlış diyenler...

Ülkemizin mülteci cenneti haline gelmesine, eğitim sistemimizin çökmesine, insanlarımızın fakirleşmesine ses çıkaranlar...

Hepsi birer Tarhana Osman...

***

Bana sorarsanız efendim...

Margarin yiyeceğinize tarhana için derim.

Ben tarhanacıyım güzel kardeşim...