Yüzlerce kişinin ölümüne

yüzlerce kişinin yaralanmasına neden
olan o kahpe
bombalı saldırı
sonrası,
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu nun,
CHP ve MHP liderlerine yaptığı
çağrıya,
sadece Kılıçdaroğlu nun
olumlu cevabı;
1 Kasım seçimleri öncesinde
toplumda var olan gerginliği
yatıştırıcı
bir hamle olmanın
yanı sıra; terör örgütleri ve arkasındaki
güçlere çok ciddi bir mesajdır...
İktidar ve anamuhalefet partisinin;
vicdanı olan herkesi kahreden bir katliam
sonrasında biraraya gelmesi,
bir başka açıdan da
önemlidir...
Kavgalar, çatışmalar,
ve siyasilerin nefret söylemlerinden
yorgun düşen toplumda;
böylesine birlik
görüntülerinin,
geleceğe dair umudu
artıracağı da
bir gerçektir...
Davutoğlu nun Başbakan sıfatıyla
muhalefet partilerine yaptığı bu çağrı,
böylesi olağanüstü dönemlerde
olması gerekendir ve normaldir...
Ancak, zaman zaman eleştirdiğim
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nun,
istikşafi görüşmeler sonrası
yaşanan polemiklere takılmayıp,
Davutoğlu nun çağrısına
kem küm etmeden
Ne yapılması gerekiyorsa varım
cevabı ve Davutoğlu ile yaptığı
görüşme sonrasındaki
basın açıklaması;
yüreği millet sevgisiyle
dolu her kesimden taktir
toplamıştır...
Rahmetli Demirel ve rahmetli Ecevit in,
12 Eylül öncesinde yaşanan terör olaylarını önlemek için
biraraya gelemediği
dönemde ve sonrasında
yaşanan acıları
unutmadık!..
O yüzden Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu nun
böyle bir günde
biraraya gelmesinin
tarihi bir sorumluluk taşıdığını da
hatırlatmak istedim...