-Hocam, nereye gidiyorsunuz?

-Tiyatro Köyüne.

-Neresi orası?

-Bizim köy.

-Hocam köyler, mahalle oldu ya!

-Tabela değiştirmekle, köy köylüğünden hemen kurtulmuyor ki!

-Ben de gelebilir miyim hocam?

-Buyur gel.

***

(Atölye Sahnesinden öğrencimiz Zeki, arabama bindi. Gidiyoruz…)

-Sizin köyde nasıl tiyatro var hocam?

-Amatörce var! Mesela, akşamları köydeki hemşehrilerim traktörle tarlalarından gelirler. Hamama girerler. Hamamdan çıkan bayanlar köy kuaförüne geçerler. Klasik müzik eşliğinde saçlarını yaptırırlar. Aşevinde, yemeklerini yerler. Rüzgardan elde edilen enerji ile sokak lambaları birden yanar. Köy aydınlanır. Çocuklar akşam demez, çocuk bahçesinde oynar… Kütüphanede ders yapıp, internet ile dünya sınırlarını aşarlar… Rehber hocaları çocukların başındadır. Yetişkinler Amfi Tiyatroya gider. Devlet veya özel tiyatrodan gelen oyunu izlerler. Bazen de kendi oynadıkları tiyatro oyununu komşularına sahnelerler… Tiyatronun başlı başına bir okul olduğunu bilirler… Her oyundan sonra fuaye yaparlar… Kültür, sanat, tiyatro vesselam her şeyi konuşurlar… Sonuçta dilde, fikirde, işte birlik sağlarlar… Dürüstlüklerinden hiç taviz vermezler. Ürettiklerini tüketirler… Çiftçinin, aydınlık geleceği için çalışırlar… Tüm bunları insanca yapıp, insanca yaşarlar…

-Ciddi misiniz hocam?

-Evet!

-Bu akşam hangi oyun var?

-Köy Tiyatrosu.

-Sizin köy Samsun'a kaç km?

-Geldik bile.

-Hocam, burası Sanat Merkezi.

-Evet.

-Bak Tiyatro Maskının altına ne yazıyor?

- 5. Tiyatro Köyü Buluşmasına Hoş geldiniz.

-Hocam ya!.. Ömürsünüz!

-Siz de öyle!.

-Hadi acele et, KATİB, Başkanı basın açıklaması yapmak üzere.

-KATİP ne demek hocam? Sekreter mi?

-Değil cancağızım. Açılımı: 'Karadeniz'e Kıyısı Olan Kent Tiyatroları Birliği.' demektir. Başkanı da arkadaşım, şimdi onu dinleyeceğiz. Yürü hadi!

(Sanat Merkezinin bahçesindeyiz)

KATİB Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Mustafa Yılmaz, İhlas Haber Ajansı'nın uzattığı mikrofona konuşuyor. Dinliyoruz:

'Tiyatroyu eğitim olarak görüyoruz. Okulda, evde eğitim gibi tiyatroyu da eğitimin temeli olarak görüyoruz… Tiyatro toplumun aynasıdır. Tiyatro, yaşamın içerisindeki insanın sahnelenmesidir. Toplumlar eğitim ve sanatla gelişirler. Eğer bir toplumda eğitim ve sanatta geriyseniz medeniyette de geri kalırsınız. En iyi yolları en iyi binaları yapabilirsiniz ama bunları kullanacak insanı, toplumu eğitemezseniz geri kalmışsınız demektir. Bu ülkede hala lüks arabaların camlarından çöp atılıyorsa, gelişmişlik göstergesi lüks araba da değil o çöpün atılmamasıdır. Sorgulayan, sebep sonuç ilişkisini kurabilen insan gelişir. Tiyatro insanı düşünmeye sevk eder. Tiyatroya hevesle başladık, nefesle devam ediyoruz… 'Yaradan'ın vermiş olduğu nefes devam ettiği sürece, bu heves sürecektir. Burada gündüz eğitim, akşam oyunlarımız oluyor. Tiyatronun gelişmesi için elimizden geleni yapıyoruz.'

Başkanı alkışlıyoruz.

KATİB, eski başkanlarından Suat Özgültekin'e ve Cem Kaynar'a teşekkür ediyoruz… Yönetim Kurulundan Fatoş Özbenli'ye, Metin Piyale'ye, Erhan Başoğlu'na, Cemal Şenkal'e, Cihangir Dülger'e ve de Saliha Çandar'a teşekkür ediyorum.

O an, Pera Sanattan değerli arkadaşım Adnan Yılmaz videoya kaydediyor bendenizi.

Günlük dersleri soruyorum kendisine, kamera elinde söylüyor:

-Tamer Levent'ten 'Yaratıcı Drama' , Mehmet Özgür'den 'Tiyatro Yöneticiliği', Kadri Ozan'dan 'Temel Oyunculuk', Erdoğan Eğmen'den 'Tiyatro Makyajı', Hakan Yavaş'dan 'Clown Oyunculuğu', Emine Gül Civelek'den 'Hacivat ve Karagöz Tasvir Atölyesi', Mehmet Çömez'den 'Dilimiz -Diksiyonumuz' ve Ersin Erge'den 'Tiyatro Tarihimiz.'

Teşekkür ediyorum.

Türkiyemizdeki 10 ilden gelen tiyatrocularımızla Sanat Merkezi'nin bahçesi dopdolu…

Tiyatro Köyünde dersler başlıyor.

***

Zeki' ye :

-Sen katıl derslere ben gitmek zorundayım. diyorum.

-Nereye hocam? diyor.

-Tiyatro Köyüne. diyorum.

Gülerek:

-Neresi orası ?diyor.

-Bizim Köy.

-Hocam Köyler mahalle oldu ya? diyor.

-Tabela değiştirmekle, köy köylükten kurtulmuyor ki?

-Ben de derse gidebilir miyim hocam?

-Buyur git. diyorum.

El sallayarak, derse koşuyor.