Tarih boyunca hiç de iyi olmayan Türk-Rus ilişkilerinin son zamanlarda düzelmiş olması, Türkiye açısından olduğu kadar, Rusya için de çok önemli olmuş ve bunun sonucunda iki ülke arasındaki ticaret hacmi oldukça yükselmiştir. Eskilerin “ev alma, komşu al” sözünün doğruluğunu bu teyit etmektedir. Bırakın komşuları, dünyadaki bütün ülkelerin dostluk içinde yaşamaları, hem kendileri için, hem de dünya için çok önemlidir. Bu bakımdan M. Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, dünyada sulh” sözünün doğruluğu bir kere daha ortaya çıkmış bulunmaktadır. İnsanlık tarihi boyunca olan savaşlarda, galip gelen ve kârlı çıkan bir millet veya devlete rastlayamadım. Zira kazanan da kaybeden de zarardadır. Rusya ile gerek Osmanlı döneminde ve gerekse T. Cumhuriyeti kurulduktan sonra ilişkilerimiz hiç de iyi olmamıştır. Rusya gerek Çarlık döneminde ve gerekse sosyalizm döneminde, Akdeniz’e açılmak için Rusya, Türkiye’yi kendine bir engel olarak görmüştür. Mihail Gorbaçov döneminde Rusya’nın Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği(SSCB) iken dağılarak, Rusya Sovyet Federatif Sosyal Cumhuriyetler Birliği (RSFSC) haline gelmesi ile birlikte, Rusya’nın dünyanın diğer devletleri ile işbirliği içine girdiğini, daha doğrusu kabuğunu kırarak dünyaya açıldığını görüyoruz(1991). Bu arada Türkiye ilişkilerinde de iyi yönde gelişmeler olmuştur.
24 Kasım 2015 tarihinde, bir Rus uçağının, Türk uçakları tarafından sınır ihlâli nedeniyle düşürülmesi ile 25 yıla yakın sürede ortaya çıkan ve her gün iyiye doğru giden Türk- Rus ilişkilerinin bir anda yok olmasını ortaya koymuştur. Burada, elbette Putin’in SSCB dönemimdeki, dünyaya kapalı ve içerideki gücünün ne olduğunu bilmediğimiz, iki kutuplu dünyanın diğer kutbunu tekrar ihya etme emellerinin yattığı gerçeği ortadadır. Putin bu bakımdan, tarihte gördüğümüz bazı Rus liderlerinin izinde yürüdüğünün belirtilerini ortaya koymaktadır. Ukrayna ile olan ilişkilerinde bu ihtiras yatmaktadır. Aynı şekilde, Ortadoğu’ya el atmasının temelinde de aynı emeller bulunmaktadır. Yalnız, Rusya eski Rusya değildir. Çok merak ettiğim ve birkaç yıl önce gördüğüm Rusya’nın dünyaya kapalı olduğu dönemdeki yalancı haşmetinin olmadığını gördüm. ABD’de 3,5 yıl kaldıktan ve dünyadaki Rusya dâhil 20’den fazla ülkeyi gördükten sonra, Rusya’nın jeoplolitik önemi ve yer altı kaynakları dışında, fazla bir esprisinin olmadığı gerçektir. Rusya’nın özellikle en gelişmiş yörelerini ziyaret ettim, diğer yerlerinin nasıl olduğunu tahmin edebiliyorum. Rusya’daki her şeyin, Çarlık dönemi ve bunu takip eden Sosyalist dönemde yapıldığı gerçeğini görmemek mümkün değildir. Teknolojinin yaygınlığı bakımından Türkiye, Rusya’dan kat be kat ileridir.
Rusya, özellikle Putin’in uçak düşürme olayından sonraki tutumunu anlamak mümkün değildir. Yalnız, Türkiye tarafından yapılan,” uçağın Rusya’ya ait olduğunu bilse idik, düşürmezdik” açıklamasını da anlayamıyorum. Zira, angajman kuralları var ise uygulanır, esnek uygulama var ise, bütün uçaklara karşı aynı şekilde uygulanır. Gerçek şudur ki, Rusya, uçak düşürme olayından sonra, Türkiye’ye karşı alacağı önlemlerde, Türkiye’den daha az zararlı çıkacağa benzemektedir. Yalnız, petrol fiyatlarının düşmesi ile zor durumdaki Rusya’nın da bundan çok zarar göreceği ortadadır. Ortadoğu’daki varlığı da onu ekonomik olarak zayıflatacaktır. Mihail Gorbaçov ve Nursultan Nazarbavey iki tarafa da ilişkilerin düzeltilmesi çağrısında bulunmuşlardır, zira bu olayda karlı kimse çıkmayacaktır. Saygılarımla.