Türkiye toprakları yaklaşık 1300 yıl öncesinden tüm Müslümanların ve yine yaklaşık 1000 yıldan beri de bizlerin ve insanlığın ortak sığınağıdır.
Tarih okuyanlar bilirler ki bu topraklar dün olduğu gibi bugün de tüm Müslümanların sığınağı olmaya devam etmektedir.
Şöyle bir tarihe ve günümüze bakalım:
Avrupalıların zulmü altında inleyen Müslümanlar, dün nereye sığınmışlardır? Bu topraklara.
Bugün Avrupalıların zulmünden göç etmek zorunda kalan Müslümanlar(Bosna Hersek, Kosova, Bulgaristan ve Yunanistan’dan) nereye gelmektedir? Bu topraklara.
Irak’tan, Suriye’den, Filistin’den, Arakan’dan, Somali’den, Amerika’dan, Rusya’dan, Doğu Türkistan’dan göç etmek zorunda kalanlar nereye göç etmek zorunda kalmaktadır? Bu topraklara.
Hep birlikte hatırlayalım:
Müslümanlar ve Yahudiler İspanya katliamlarından kurtulmaları için nereye ve kime başvurmuşlardır? Bu topraklara ve bu milletin devletine.
Geçmişte Rusya ile savaşan İsveç Kralı ve askerleri Rus zulmünden kurtulmaları için sığındıkları devlet ve toprak hangisidir? Bu topraklar ve bu milletin devleti.
Tarihte ve günümüzde görmekteyiz ki, bu topraklar yalnız Müslüman Türklerin değil, her dine ve her ırka mensup insanların ortak sığınağı olmuştur. Bu durum bizler için bir onurdur. Ancak beraberinde de sorumluluklar getirmektedir.
Başta siyasilerimiz ve aydınlarımız olmak üzere bu topraklarda yaşayan herkes bu sorumluluğa omuz atması gerekir.
Dünyada bu onurlu görevi yerine getirmiş ve sorumluluğu üstlenmiş bir başka toprak parçasını ve devletini göstermeniz mümkün değildir.
Türkiye, bu topraklarda yaşayan hepimizin ve insanlığın adeta ortak sığınağıdır. Bu büyük bir nimettir.
Allah’a şükredelim. Şükredersek nimetini artırır.
Bu konuda en çok dini cemaatler olmak üzere hepimiz düşünmeliyiz.
Selam ve sevgi ile…