Dünkü yazımızda üniversiteye girişte getirilmeye çalışılan yeni sistem ile ilgili bazı endişelerimizin olduğunu ifade etmiştik.

Bugün de bu endişelerimizin devamını dile getirmek istiyoruz.

Bu konu bir memleket sorunu olup milyonlarca çocuğumuzu, gençliğimizi ve ülkemizin geleceğini ilgilendirmektedir.

Getirilmek istenen sistemin sakıncaları ortaya çıktıkça, YÖK'ün de gerekeni yapacağına inanıyoruz. Sonuçta bunlar da bu ülkenin ve milletin çocuklarıdır.

3-İkinci oturumda sözel bölümler için Edebiyat- Coğrafyanın % 50, Sosyal Bilimlerin % 50 ağırlığı olacaktır. Sayısal için Matematik % 50, Fen B. % 50; Eşit ağırlıkta da Matematik- Türkçe % 50 ağırlığı olacaktır. Bu tablo meslek liselerinin (İmam –Hatipler dahil) önünü kesiyor. 'İşçisin sen, işçi kal' deniliyor. Gürüz canlandı.

Bu arada daha önce her sınavın kilit sorularının başında bulunan tarihten söz edilmiyor.

Tarihin ve dinin göz ardı edildiği bir müfredat ve sınav sistemi sanıyorum yalnız bizi değil, bu memleketin tüm insanlarını rahatsız eder.

YÖK, konu ile ilgili acilen açıklama yapmasının gereğine inanıyoruz.

4- MEB kadrolarına atanamayan fakat, Özel Öğretim kurumlarında çalışan tarih, felsefe ve coğrafya öğretmenlerinin çoğunun sözleşmelerinin feshedilmesiyle karşı karşıya bulunulmaktadırlar.

Burada hem bu alanların ortadan kaybolmasına ve hem de bu branş öğretmenlerinin mağduriyetleri söz konusu olmaktadır.

5- Bir de burada SOSYAL BİLGİLER İLE COĞRAFYA BİRBİRLERİNE KARIŞTIRILMAKTADIR. SOSYAL BİLGİLERDEN KASTIMIZ NEDİR, BELLİ DEĞİLDİR.

Özellikle AB ülkelerinde kaliteli üretim için sendikalar ile işverenler birlikte çalışırlar. Biri, diğerinin zararına ve iflasına çalışmaz. Türkiye'de de sendikalardan bu tür çalışmalar beklenir.

Bu konuda gerek sendikalarımız( sağ-sol-orta vs.) ve gerekse ikbal yuvası olarak görülen sivil toplum kuruluşlarımız dut yemiş bülbül misali ses çıkarmamaktadır.

Bu arada Sayın Bahçeli'ye de bir cümlemizin olmasını istiyoruz: Üniversite giriş sınavları kaldırılsın ama NASIL?

Gençlerimizin sevdaları ve hayalleriyle oynamamak gerek. Çünkü bunlar geleceğimizdir.

Selam ve sevgi ile…