'Yakın Tarihimizde Darbeler' başlıklı yazımızın amacı, yakın tarihimizde halkın iradesiyle kurulmuş yönetimlere karşı gerçekleştirilmiş ya da gerçekleştirilmeye çalışılmış askeri nitelikli başkaldırıları ve isyanları ortaya koymaktır.

Her askeri muhtıra, bildiri ve darbe, meşruiyetini halkın iradesinden ve seçiminden alan yönetimlere karşı bir isyandır, milletin iradesine saygısızlık olup onu hiçe saymaktır.

VE HER DARBE KATİLDİR: 1960,1980 VE 2016. Hepsinde kan akıtılmıştır. Bundan hareketle her darbeci için 'KATİL' kelimesini kullanabiliriz.

Cumhuriyet Türkiye'sinde 2013 yılında alışılagelmişin dışında Taksim Gezi Parkı olaylarıyla ilk defa sivil güçlerle bir darbe denemesi yapılmıştır. Aslında 2007 yılının Cumhuriyet mitingleri de bu konuda baz alınabilir diye düşünüyoruz.

2013 yılında gerçekleştirilmiş Taksim Gezi Parkı olayları , 'çevre adına' başlatılmış gibi görünerek sonunda hükümeti devirme hareketine dönüşmüştür.

Burada da çok ciddi bir oyun kurgulanmıştır. Bu oyunun önemi İkinci Abdülhamid'i deviren ihtilalin de aynı yerde başlamış olmasıdır. Osmanlı'nın 1909 yılı ile Cumhuriyet Türkiye'sinin 2013 yılı bir kabul edilmiştir.

1909 yılında 'şeriat adına ayaklanan' piyonların temsilcileri yine aynı yerde 'çevre adına' ayaklanmışlar ve Topçu Kışlası çevresini karargah yapmışlardır.

Taksim Gezi Parkı eylemleriyle hükümeti deviremeyenler bu sefer 17-25 Aralık 2013 tarihinde polis örgütünü devreye koyarak darbe yapmayı denemişlerdir.

Partili birkaç bakanın yolsuzluğunu öne sürerek, başsız- ayaksız bazı polis şefleriyle güçlü bir hükümeti devireceğine inananlar hüsrana uğramışlardır. Teamüllere aykırı gerçekleştirilmiş operasyonlar darbeci mantığıyla organize edilmişlerdir.

Sivil ve polis güçleriyle düşürülemeyen hükümete karşı 15 Temmuz 2016 tarihinde askeri bir hareket gerçekleştirilmiştir.

Taksim Gezi Parkı ile 17- 25 Aralık darbe teşebbüslerinin anatomisine baktığımızda bizi doğrudan doğruya 15 Temmuz askeri darbe teşebbüsünü gerçekleştiren FETÖ ne götürür.

Daha işin başında kan dökmeyi mübah gören FETÖ, amacına ulaşsaydı belki de ilk etapta milyonlar ölecekti. Ve bu kanlar 'DİN, HOŞGÖRÜ VE DİYALOG' adına akmış olacaklardı.

Bu darbe teşebbüsü, sonuçları bakımından yakın tarihimizin en kötü örneklerinden biri olmuştur.

Şehit ve gazilerimizin yanında nüfusunun % 98'inin dini istismar edilerek gerçekleştirilmiş bu darbe teşebbüsü, en az bir asır unutulamayacak kötü örnekler bırakmıştır.

Tarih ve Müslümanlar, buna teşebbüs edenleri asla affetmeyecektir. Dileriz ki, 15 Temmuz darbecilik zihniyetinin ölüm, halkın iradesinin tecellisi adına Yeni Türkiye'nin de diriliş günü olsun.

Selam ve sevgi ile…