MEB, liselere girişte 'nitelikli' okullar arasında öncelik verdiği İmam hatip liseleri için yaptığı ayrımcılığı, bu okullara bütçeden ayırdığı kaynakla da fark ettirdi.! 2018 bütçesinde, okul öncesi eğitimde öğrenci başına 1.673 TL; ilkokul ve ortaokulda 4.326 TL; Genel Ortaöğretimde 6.153 TL; Mesleki ve Teknik Ortaöğretimde 7.504 TL ayrılırken, İmam Hatip Liselerinde öğrenci başına 12.707 TL ayrıldı!

Aynı durum okul yapımı için de geçerli.

MEB'in 11 milyar TL'yi geçen inşaat yatırımından en az payı, en başarılı olarak kabul edilen fen liseleri aldı. Bakanlık sadece 10 fen lisesi yapmayı planlıyor ve bu okullar için yaklaşık 200 milyon TL ayırırken bunun yanında 182 imam hatip lisesi için ise 2,5 milyar TL ayırdı.

Bu çabanın tüm İslam dünyasına biçilmiş 'yeşil kuşak' olarak, bir emperyalist model olduğunu, Araplar bile söylüyorken, üretken olmayan bir eğitimi zorlamanın anlamı ne?

Bu okullar sadece dini eğitim veriyor, mezunları din işlerinde de çalışmıyor, yani aldıkları eğitime uygun bir hizmet üretmiyorlar. Bu okullara harcanan paranın üretim alanında bir getirisi yok. Başarı düzeyleri de ortada! Öyle ise bunca çaba neden? Kalitesi iyice bozulmuş, genel ortaöğretim kurumları gözden çıkarılırken, İHL' lerde yetişmiş 'dindar ve kindar' bir nesil için aşırı çaba gösteriliyor.

Bu söylediklerimiz yanlış anlaşılmasın. İsteyen istediği kadar din eğitimi alabilir, alsın da. Devlet hiçbir ayrım gözetmeden bütün dinsel anlayışların eğitimini desteklesin. Sadece bir mezhebi değil!

Gelecekte üretken ve meslek sahibi olmayıp, toplumsal manipülasyon aracı ve oy deposu olarak görülen bu gençlere de haksızlık yapılıyor. Çünkü, çağdaş dünya artık 4.0 internet çağına uygun bilgi üretecek insanların ancak insanca yaşayabilecekleri bir dünya olacak.

Diğerleri ise…