Bu ülke dağıyla,ovasıyla,insanıyla bizim. Dünyanın en güzel vatan toprağında yaşıyoruz. Dört mevsim iklime sahibiz.İnsan zenginliğimiz daha bir başkadır. Ya kültürel zenginliğimiz?

Memleketimiz, değişik uygarlıklara ev sahipliği yapmış,çok zengin kültür hazinesine sahiptir. Bu durum, insanımızın karakterine de yansımıştır.Çok hoşgörülü bir millet olmuşuz.Dünyanın hiçbir yerinde bizdeki kadar insan sevgisi yoktur. Yunus Emre'lerin dizelerinde sevgiyi ,merhameti,insan sevgisini öğrenmişiz. Tarihin derinliklerinden gelen kültürel değerlerimiz ,inancımızın engin hoşgörüsüne yepyeni bir boyut kazandırmış;bizi diğer milletlerden farklı kılmıştır.Bizdeki hoşgörü ,sevgi pınarlarından ilmik ilmik süzülerek gönlümüze akıp kardeşliğimizin ,milli birliğimizin beslendiği kaynak olmuştur.

Kendine, kendi insanına saygı duymayan kültürler ve anlayışlar başkalarına merhamet edemez. Kapitalizm gerçek yüzünü kendi doğduğu ve büyüdüğü topraklarda kök salarak göstermiştir. Bencil bir toplum ve nesiller yetiştirmişlerdir. Onların dünyasında ,kendilerine başkaları hizmet ettiği sürece değerli olan anlayışlar, hakim olmuştur. Biz de onlara benzemeye özeniyoruz. Biz, biz olduğumuz , kendi kültürümüzün ve medeniyetimizin kaynağından beslendiğimiz sürece , derinlere kök salmış çınarlar gibi, güçlü oluruz. Hayat, insan için sınırlı olsa da toplumlar için sınırsızdır.

Başta söylediğim gibi bu ülke hepimizin. Kardeşçe yaşamamamız için hiçbir sebep yoktur. Bin yıllık kardeşliğimizi bozmaya çalışan ayrık otları bir bir temizlenmelidir.

Kim ne derse desin;ne düşünürse düşünsün,ay yıldızlı bayrağımızın gölgesinde sonsuza dek hür olarak yaşayacağız . Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Aksi yel kayadan ne koparır?