Önceki gece,
bir gazeteci kardeşim
telefon açıp,
Van'daki hain tuzakta
şehit olanlar arasında
"Samsunlu uzman çavuş var"
dediğinde;
şehitlerin Vanlı, Sivaslı, Ordulu,
İzmirli ya da Adanalı
olmasının
önemi olmadığını
anlattım...
Hepsi bizden,
hepsi bizim memleketten...
Sonra, "Şehit ateşi Samsun'a düştü"
ifadesi de yanlış bence...
Aslında bu ateş,
bütün Türkiye'nin
yüreğine düşmekte...
Adları Ahmet, Mehmet veya Hasan...
Kökenleri; Türk, Kürt; Çerkes, Gürcü
veya Arap...
Bu vatan için düğüne gider gibi
şehadet şerbeti içmeye
giden o yiğitlerin
hepsi, bu milletin
özbeöz evladı...
Cenazelerde,
Türkçe ve Kürtçe ağıtların
birlikte göğe yükselmesi
çok şey ifade etmiyor mu?..
Türkiye, cendereden
geçmekte...
Bu belayı savuşturmanın
tek yolu var...
O da birlik ve beraberliktir...
Diyarbakır'ın
Sur İlçesi'nde gördük işte...
Esnaf, HDP milletvekillerini
protesto etti...
Ve o vekiller,
ziyaretlerini polis nezaretinde
yapabildi...
Bir yıl önce böyle bir şeyi söyleseler ya da
yazsalar
kim inanırdı?..
Nereden nereye geldik!..
İnanın, bu millet, eninde sonunda
huzura kavuşacak!..
Şehitlerimize Allah'tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyorum...