Günaydın; sanırım öğlene kadar gördüğüm tüm insanlar, sabah insanı değil. İyi işler; sanırım kimse bir birinin para kazanmasını istemiyor. İyi günler-akşamlar-geceler; sanırım herkes bir birinin gününün en kötü şekilde geçmesini istiyor. Kolay gelsin; sanırım herkes birbirinin işine göz dikmiş. Peki, pek kullanmaya ihtiyaç duymadığımız esenlemek ne demektir?
Esenlemek; herhangi bir kimse ile karşılaşıldığında ya da herhangi bir kimsenin yanından uzaklaşıldığında, bu kişinin kendisine söz ve işaretle bir nezaket gösterisi yapmak. O kişinin hatrını kısaca sormak. Kişinin gönlünü hoş ederek iyi temennilerde bulunmak.
Ergenliğimden beri bunu yapıyorum. Malum, insanın aklı başına ancak gelebiliyor. Ergenlik dönemi atlatıldığında, hormonlarınızın yönetiminden çıkıp kendinizi ve çevrenizi daha sağlıklı tanımlıyorsunuz. Tabi bir de artık saçma utanmaları rafa kaldırıyorsunuz. Ergenliğimi atlattığımdan beri, özellikle tanımadığım insanlara günaydın, iyi günler, iyi akşamlar, kolay gelsin dedim-diyorum. Bazen bir şaşırmışlık karşılıyor beni bazen utangaç ifadeler ve genelde gülümseyen yüzlerle esenlikler dileklerime cevap alıyorum. En çok sevdiğimde yeni pas pas yapılan zemine basmak zorunda kaldığımda, pas pası yapan kişiden özür dilemek. Pas pası yapan kişinin yüzündeki şaşkınlık, mutluluk ve varlığını kabul eden kişiye duyduğu minnettarlığı hissetmeyi seviyorum. Tüm günü sokaklarda geçiren, sokağın her türlü temizliğinden sorumlu olan ancak genelde her türlü insanın keyfi olarak kirlettiği sokakları temizlemeye çalışan temizlik görevlilerimiz. Sokaktaki her türlü çöpten sorumlu olan temizlik görevlilerimize hiç ''Kolay gelsin dediniz mi?'' Evet, ben bunların hepsini büyük bir özen ile her gün yapıyorum. Yapmaktan keyif alıyorum. Peki, ben dünyanın en saygılı, en kibar ya da en iyi insanı mıyım? Tabii ki hayır! Ben sadece hiç tanımadığım insanlar dahi bana gülümsediğinde ve kendilerini değerli hissettiklerinde mükemmel hissediyorum. Sürekli olarak gergin, sinirli, suratsız bir dünyada yaşamak, beni yoruyor. Dünyanın kendileri etrafında dönmesi gerektiğine inan insanlar, beni sinirlendiriyor. Ben de kocaman dünyadaki küçücük çevremi esenlikler dileklerimle yaşanacak bir yer kılıyorum. Mutluluğun, huzurun, gülümseyişlerin bulaşıcı olduğu unutulmamalı.
İnsanlara değer vermemize sebep olan şey o insanların yaptığı işler olmamalı. Önemli olan yaptıkları işi nasıl yaptıklarıdır. Eğer cesaretiniz varsa işvereniniz önünüzden geçerken bir günaydın demeyin bakalım sonrasında sizi neler bekleyecek. Esenlikler zorunluluktan dilenmemeli. Esenlikler kocaman dünyadaki küçücük yerlerimizi değerli ve huzurlu kılmak için kullanılmalı. İyi hissetmek hepimizin hakkı.
Esenliklerle dolu bir pazar geçirmeniz dileğimle...