Umut Vakfı'nın,
yayınladığı
"Türkiye'nin şiddet haritası"
konulu araştırmada,
"Samsun'un
Karadeniz'de birinci sırada olduğu"
ifadesi,
polis teşkilatını üzmeseydi,
Emniyet Müdürlüğü
bu açıklamayı yapmazdı...
Peşinen belirteyim ki;
söz konusu haber,
Haber Medya'nın
ne gazetesi ne TV'si
ne radyosu ne de
internet sitesinde
kullanıldı...
Çünkü, geçmiş dönemlerde de
benzer haberler yapılmış,
hepsine de resmi belgelerle
cevap verilmişti...
Samsun'un "3. sayfa haberleri"
ile gündeme gelmesinin
nedenini bir kez daha
hatırlatmakta yarar var...
Bu durum, polisiyle değil,
Samsun'da basının
güçlü olmasıyla ilgilidir...
Konuyu biraz daha açalım,
isterseniz...
15 milyonluk nüfusuyla
İstanbul'da hiç mi
cinayet olmuyor, silahlı saldırı gerçekleşmiyor
ya da uyuşturucu ele geçirilmiyor?..
Bunu söylemek
mümkün mü?..
Neden kamuoyuna
yansımıyor o zaman?..
Adına "Medya center" ya da plazalar
dedikleri binalarda
görev yapan gazeteciler;
İstanbul'un yoğun trafiğinde
olay yerine gidene
kadar, deyim yerindeyse cenazeler
toprağa verilmiş oluyor...
Çok büyük bir olay olmadıkça,
gazeteciler yerlerinden
kımıldamıyor bile...
Oysa Samsun'da,
belli başlı
ajans ve gazatelerde
görev yapan
polis-adliye
muhabirleri ise
küçük-büyük olay
ayrımı yapmadan
telsiz anonsunu duydukları
anda; hangi vakit olursa olsun,
koşturuyor...
Emniyet Müdürlüğü de
Umut Vakfı'nın
söz konusu araştırmasının
"basından derlenmiş" olmasına,
işte bu yüzden atıfta bulunuyor...
Polisin çalışıp çalışmadığı;
faili meçhul olay
dosya sayısı,
suç ve suçluya
karşı alınan önleyici tedbirler ile
üst makamlardan takdir gören
önemli operasyonlardaki
başarıyla anlaşılır...
Son 5 yılın kayıtlarında
faili meçhul ve kasten
olayının bulunmaması,
ruhsatsız silah taşınmasının
yüzde 20 ve asayiş olaylarında
bıçak kullanılması oranının yüzde
25'e düşmesi ile
hırsızlık olaylarının da yüzde
20 azalması,
polisin çalışıp çalışmadığını
gösteren
kriterlerdir...
Bu arada, herhangi bir suçta
kullanılmadan ele geçirilen
bıçak sayısının
yüzde 9 oranında artmasının nedeni de
şehrin birçok noktasında
yapılan önleyici tedbir
uygulamalarının sonucudur...
Yani, bu orandaki artış da
polisin çalıştığını gösterir...
Samsun'da, hayatları pahasına
görevlerini yapmaya çalışan
polislere yönelik bir "zafiyet algısı"
yaratma çabaları var...
Kim bunlar?..
Polisin hedefindeki uyuşturucu baronları,
gayrimeşru düzen
içinde haksız kazanç elde
edenler ve geçmişte eski FETÖ'cü istihbarat
polislerinin
himayesinde
çalışmış birtakım zavallı
asalaklar...
Mesele, Samsun'da huzur içinde
yaşamak isteyen
namuslu insanların
polisten bir şikayetinin olup olmadığıdır...
Biz ona bakalım!..