Ortadoğu'da petrole öteden bu yana göz diken, süper devletler demeye dilim varmıyor, aç kurtlar oldukça, buralara huzurun gelmesi mümkün değildir. Müteaddit sefer de yazdım, ama yine yazacağım. Ortadoğu'daki liderlerin tümünün aklını toplasan bir incir çekirdeğine sığdığı gibi, yine de boş yer kalır. Aldandığımız diğer nokta ise, gelişmiş ülkelerin ortaya koydukları kültür, Ortadoğu'dakilerde elbette çok yüksek düzeydedir. Onların anlayışı ise; biz onlardan çok üstün olduğumuza göre, her şeyi 'yapabiliriz, faydalanabiliriz' anlayışıdır. Onun için Batının, insan hakları gibi teranelerine de inanmıyorum. Yalnız, Hristiyanlar arasında, çifte standart yoktur, bu dinin dışındakileri açıkça insan olarak görmedikleri için, de onların yaptıkları da çifte standarda girmemektedir. Her zaman üzerinde durduğum gibi, bilim ve teknolojide en az onlar kadar ileri olmadıkça, onların düşüncelerini değiştirmek mümkün değildir. Geçmiş dönemlerdeki, hamaset ve ileri olma durumu ise, onların umurunda değildir. Materyalist zihniyetin hakim olduğu kimselerde, anlayış bu şekilde ortaya çıkmaktadır.

Gerek papalığın, gerekse evangelistlerin veya siyonizm anlayışının, Müslüman ülkeler üzerindeki emellerini birçok defa açıklamıştım. Geçenlerde bir okuyucumun dediği gibi, yazdıkların doğru, ama bunu gündeme getirerek üzerinde durulmadığı gerçeği de ortadadır.

ABD bugüne gelinceye kadar, dünyanın birçok yerinde ve dünya savaşlarındaki kayıplarını göz önüne alarak, vekalet savaşları sistemini geliştirmiş bulunmaktadır. Bu yöntemle, Ortadoğu'yu karıştırarak, Müslümanın, Müslümanı öldürmesini temin ettiği gibi, petrolü silah satışı ile bedavaya getirmektedirler. Lütfen Ortadoğu'ya bir bakınız; Irak'ın durumu ortadadır ve parçalanmış olan durumu, yakın bir zamanda fikir olmaktan çıkarak fiili hale gelecektir. Elbette, bu durum ülkemizi derinden etkileyen, daha da etkileyecek olan hususu ortaya koyacaktır. Suriye'nin durumu ise, kırk yamalı bohça durumundadır ve nelerin olup, bittiğini anlamak ve izah etmek de mümkün değildir. ABD, Almanya, Fransa, Rusya Türkiye ve İran oradadır. Açıkça ne olduğu belli olmayan bir kaos durumu yaşanmaktadır. Son olarak ortaya çıkan ve 15 kadar Arap ülkesinin Katar'a karşı uyguladıkları duruma hayret etmemek mümkün değildir. Yemen'in öteden beri karışık olan durumu ortadadır. Açık olan şudur ki, İran dahil, bütün Müslüman ülkeler, etnik, dini ve mezhep çatışmalarının sarmalı içinde bulunmakta ve bu da giderek Batılıların etkisi ile daha da karmaşık bir hal almaktadır.

Müslümanlar kendi aralarındaki bu sorunları halledemezler ise, Batılıların oyuncağı olarak, kimliklerini kaybedecekleri de ortadadır. Ortadoğu'da terörün esas nedeni de budur ve Ortadoğu'daki bu olaylardan ülkemizin ayrı tutulması da mümkün değildir. Terörü önlemek için ülkemizin yürüttüğü faaliyetler, askeri ve güvenlik güçleri tarafından yapılmaktadır. Aşağı yukarı 40 yıldır devam eden bu teröre, şimdi bir de DEAŞ ile FETÖ terör örgütleri katılmış bulunmaktadır. Türkiye, Müslüman bir ülkedir. Bugün mücadele ettiğimiz, PKK, PYD, YPG, DEAŞ ve FETÖ örgütlerinin de, sözde Müslüman kimlik üzere olmaları, bizlere bir şeyler anlatmıyor mu? Türkiye ve İran dahil Ortadoğu'daki Araplar bunlardan bir şeyler çıkaramıyorlar ve buna göre tedbirleri alamıyorlar ise; terör belasından kurtulmak mümkün değildir. Hep dediğim gibi, 'Müslümanlar, Müslümanları, Allahu Ekber diyerek öldürmek için, Batılılardan icazet alıyorlar'. Buyrun, lütfen çözün bu düğümü. Saygılarımla.