Diyanet'in Kuruluş ve Görevleriyle İlgili Yasa'da , 'İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütmek' denilmektedir. Dikkat edelim, 'öğretir' denilmemektedir.
Ayrıca, din konusunda aydınlatmanın şekli ve sınırları yoktur. Belirtelim ki, İslam dini inanç, ibadet ve ahlaktan ibaret değildir. Burada bir tahrif ve yozlaştırma söz konusudur.
Diyanet'in bir görevi İslamı öğretmek ise, diğer bir görevi de yıkıcı dini görünümlü ideolojilerden milleti korumak olmalıdır. Milletimizin bünyesinde en az elli yıl yıkıcı etkisini sürdürecek FETÖ olayını Diyanet yalnız bir özür beyanı ile geçiştirmiştir.
Hayır, ilgili yasada özür değil, gereğini yapması noktası görev tanımı içinde yer almaktadır:
Din İşleri Yüksek Kurulu için, 'c) Yurt içinde ve yurtdışında İslam dinine mensup farklı dinî yorum çevrelerini, dinî-sosyal teşekkülleri ve geleneksel dinî-kültürel oluşumları incelemek, değerlendirmek, bu konularda ilmî ve istişari toplantılar, konferanslar düzenlemek ve çalışmalar yapmak.
ç) Yurt içinde ve yurtdışında İslam dini ile ilgili gelişmeleri, dinî, ilmî faaliyetleri, neşriyatı ve dinî propaganda mahiyetindeki çalışmaları takip etmek, bunları değerlendirmek ve sonucu Başkanlığa sunmak' tır denilmektedir.
Birinci derecede bu işlerden Diyanet yani Başkan sorumludur. Bu görevlerini ihmal edenler sorgulanmasın mı?
Diyanet, özelde dini, genelde ise her türlü yabancı- işgalci ideolojilere karşı millet evlatlarını savunmada anlaşılması zor bir suskunluk içindedir.
Batı dünyasının hesaplaşması ve operasyonları FETÖ olayı ile sınırlı olmadığını biliyoruz.
Batı'nın, Sunni İslam dünyasına yönelik asıl operasyonlarını selefi akımlarla gerçekleştirme amacındadır. Irak, Libya, Mısır, Afganistan ve Suriye'ye bakınız, gözleriniz kör değilse görürsünüz.
Diyanet, Türkiye'yi din adına kana bulamak ve bölmek isteyenlerin çalışmalarını görmüyor ya da göremiyor.
İş olup bittikten sonra, 'özür dilemek' yetmiyor. Nitekim yetmemiştir de. Yetmemelidir de.
Başkanın direktifleriyle Din İşleri Yüksek Kurulu'nun dini ekollerle ilgili hazırlaması gereken rapor nerededir? Ve kuluçka aşamasında olanların raporu nerededir? İşte Diyanet bu ve buna benzer görev arızalarından dolayı ciddi şekilde sorgulanmasının gereğine inanıyoruz. Amacımız üzüm yemek olup bekçiyi dövmek değildir. Daha kaliteli ve proaktif bir kadro meydana getirmektir. Milletimize ve vatanımıza sahip çıkarak gelecek nesilleri korumaktır. Düştüğümüz yer burasıdır, buradan dirileceğimize inanıyoruz. Selam ve sevgi ile…
