Ordumuz, sayı ve disiplin açısından dünyanın sayılı orduları arasında yer almaktadır.

Geçmişte bu ordu , 'öldü' denildiği bir dönemde yedi düvele karşı vatanını savunmuş ve Allah'ın izniyle de zafere ulaşmıştır.

Yaklaşık yüz yıldır vermiş olduğu mücadele yediden yetmişe herkesin geçmişini süsleyen ve geleceğini aydınlatan bir güneş gibidir.

Bu kadar şerefli bir geçmişe ve günümüzün teknolojisi ile muazzam donanıma sahip bir ordunun üç buçuk çapulcuyla mukayese edilmesi mümkün değildir ve olamaz da.

Dün, üzerimize saldırma cesaretini gösteren Yunanlının arkasındaki güç, bugün isim değiştirerek teröristlerin arkasına geçmiştir.

Dün İstiklal savaşında Pontusçu, Alyansçı, İngiliz Muhipçi, Megalo İdeaçı ve Şerifçi gibi görünümlü İngiliz, Amerikan ve Fransızlarla nasıl savaşıyor idiysek bugün de Amerika, AB ve hatta İran ve bazı Arap ülkeleri ile savaşmaktayız.

Yoksa bizler PYD, YPG ve PKK gibi çetelerle savaşmıyoruz.

Kamuoyunda aksi bir algı, bu örgütlerin (PYD-YPG ve PKK) güçlülüğünün propagandası olur ki, bu yanlıştır ve şerefli ordumuzu bunların seviyesine ya da başedemezliğe indirgemektir.

Aziz şehit ve gazilerimizin şerefine toz kondurmaktır.

Kamuoyu çok ama çok iyi bilmelidir ki, biz gerçekten 21. Yy. haçlı ittifakına karşı dost ve müttefik dediklerimizin ihanetine karşı savaşıyoruz.

İran'a Müslüman dediğimiz için aynı zamanda kardeş ve dost dedik.

AB üyelerine ve ABD'ye de NATO askeri şirketine birlikte üye olduğumuz için müttefik hatta stratejik ortak dedik.

ABD, ortağı olan Türkiye'ye parası ile vermediği silahları bize karşı savaşsın diye bedava çetelere verdi.

Biz PYD- YPG ve PKK' ye karşı değil, sözünü ettiğimiz devletlere karşı savaşıyoruz.

Aksi halde bu çetelere karşı terörü ve teröristleri büyütmek ve propagandalarını yapmak olur. Selam ve dua ordumuz üzerine olsun duasıyla selam ve sevgiler…