İslam coğrafyasının bir kısmı AMERİKA'NIN diğer bir kısmı da Rusya'nın etki alanındadır.

Türkiye, İkinci Dünya Savaşından itibaren Amerika'nın etki alanlarından biri haline getirilmiştir.

Osmanlı Devleti 19. Yüzyıldan itibaren denge politikalarıyla ayakta durmaya çalışmıştır.

Aynı denge politikasını Türkiye uygulayarak Rusya'nın baskılarını Amerika ile uzaklaştırmaya çalışmıştır.

Özellikle komünizm tehlikesinin yayıldığı yıllarda komünizm karşıtı ülkelerin organizesi NATO adlı askeri örgüt tarafından yapılmaktaydı. NATO ülkelerinin savunma sanayileri de bu çerçevede dizayn edilerek yerli ve milli savunma stratejileri gelişememiştir. Türkiye bu ülkelerden birisidir.

Şimdi Türkiye biraz canlanarak ayağa kalkmaya çalışınca ABD VE AB rahatsız olmaya başlamışlardır.

Amerika şimdiye kadar aynı savunma kosepti içinde dostumuz ve stratejik ortağımızdı.

Ama son olaylar göstermiştir ki, artık böyle olmaya devam etmek niyetinde değildir.

Önce şunu belirtelim:

Müslüman olarak ister İsevi(Hiristiyan), ister Musevi(Yahudi) olsun, herkesle askeri savunma ittifakı kurabiliriz. Ayrıca da mal alıp- satar ortak yatırım yapabiliriz. Bu ve buna benzer ilişkilerin kurulmasında dinimiz açısından hiçbir sıkıntımız yoktur.

Ancak ihanet olmayacak ve verilen sözde durulacaktır.

ABD VE AB ülkelerinin yaptıkları ise başkadır:

O da verilen sözde durmamak ve ihanettir.

Bu nedenledir ki, Müslümanlar ABD'Yİ yeniden keşfetmeli ve oluşan yeni küreselleşmeye göre iyice okumalıdır.

Artık ABD Müslümanlar için yeni ve çok yönlü küresel bir tehdit olma yolunda olduğu görülmektedir.

Artık ABD İslam coğrafyasının en büyük katili ve sömürücüsü olma yolundadır. ABD bu ayıbını ve ihanetini bırakmalı ve Ortadoğu'da Türkiye ile uğraşmaktan, tuzak kurmaktan vazgeçmelidir.

Kan çanağına çevirdiği Ortadoğu'dan elini çekmelidir.

Selam, sevgi ve duamız Mehmetçiklerimiz üzerine olsun…