Yahya Kemal Beyatlı 'insan hayal ettiği müddetçe yaşar' diyordu. ABD siyahi hareketin lideri Martin Luther King 1963'deki tarihi konuşmasına 'Bu gün diyorum ki dostlarım, şu anın ve yarının getireceği güçlüklere ve engellemelere rağmen hala bir hayalim var benim' diye başlıyordu. Geçenlerde bu kentte bir genç insanın 'hayallerin peşinde koşmaktan' bahseden konuşmasını dinleyince bunlar geldi aklıma. Bir hayal sahibi olmak şart, ama yetmez, bir de o hayalin peşinden koşmak ve disiplinden asla kopmamak da şart.
Cumartesi günü kütüphanemi düzenlerken eski gazeteler arasından 20 Temmuz 2005 tarihli Dünya Ekonomi Politika Gazetesi geldi elime, 'niye sakladım ben bunu?' diye merak ettim ve başladım karıştırmaya, iç sayfalarda buldum merakımın cevabını. Bu kentte bir firma ve o firmanın kurucusu iş adamı ile ilgili bir haber vardı. Samsunlu işadamı başarıya giden yolda 'disiplinden vazgeçilmeden yapılan yenilemenin' ve 'istikrarlı büyümenin' öneminden bahsediyordu. 59 yıl önce Buğday Pazarı'nda küçük bir zahire dükkanından iş dünyasına adım atan ve artık adı Türkiye'nin ilk beş yüz firması arasında sayılan o iş adamı, 'hayallerin peşinde koşmaktan' bahseden gencin babasıydı. Genç adam şimdilerde başında bulunduğu ve artık uluslararası piyasada yer tutan firmalarının öyküsünü anlatmaya 'babamın bir hayali vardı ve hep hayalinin peşinde koştu' diyerek başladı.
Genelde Türk Milleti, özelde Samsun insanları olarak başarı öykülerini anlatmak ve anlamakta ne yazık ki pek başarılı değiliz. Öyküsü yazılmayan ve bu nedenle de genç kuşaklara aktarılmayan başarılar unutulmaya mahkûmdurlar. Şunu aklımızdan çıkartmayalım ki, gençlerin örnek alacakları başarı öykülerine ve rol modellere ihtiyaçları vardır ve bu ihtiyaç içinde bulunduğumuz bilgi çağında her zamankinden daha fazladır.
20 Temmuz 2005 tarihli Dünya Ekonomi Gazetesi'nde 'iş disiplinin bahseden' insan Ulusoy Un'un kurucusu Fahrettin Ulusoy, 'hayallerin peşinden koşmaktan' bahseden genç ise şirketin şu andaki Yönetim Kurulu Başkanı Eren Günhan Ulusoy'du. Güzel bir tanımlama ya da hedef belirlemeydi 'hayallerin peşinde koşmak!' Koşmuşlar ve yarım asrı biraz aşkın bir zaman dilimi içinde Buğday Pazarı'nın genç firması şu anda dünyanın sekseni aşkın ülkesine marka satan bir kurumsal yapıya dönüşmüş. Bu öykü bu kentte tek başarı öyküsü değil elbet, daha birçok öykü var. Ama o öyküler de bu öykü gibi sadece dostlar arasında ve toplantıdan toplantıya o da nadiren konuşuluyor ve yeni kuşaklara yeterince aktarılmıyor.
Başarı sadece o insanların ve ailelerin değil aynı zamanda bu kentin ve bu milletin başarısıdır. Temennim kişilerle ve sadece ticaret ya da maddi yatırımlarla sınırlı kalmaması, bilim, teknik ve kültürde, sanatta, sporda çok geniş bir alana yayılması ve bu kentler arası yarışmalarda bu kente, uluslararası rekabet ve yarışta da bu millete gurur yaşatmasıdır.
