'Devlet adamlarına hizmet ve onlarla konuşmak büyük ve güçlü bir iştir.

Akıllı ve olgun olmak, anlayışlı ve kabiliyetli olmak gerekir.

…Sultanlara hizmet ve onlara yakın olmak tehlikelidir. Nitekim daha önce de geçtiği gibi, bazı faziletli (erdemli) kişiler şöyle demişlerdir:

'Sultanlar ceza vermede boyun vurmayı küçük görürler. Sevap hususunda da karşılık vermeyi büyütürler.'

İran şairi Şeyh Sadi şöyle der:

'HÜKÜMDARLAR BAZAN SELAMDAN İNCİNİRLER. BAZAN DA BİR SÖVMEYE HİLAT (CÜBBE- MAKAM) VERİRLER.'

Ben derim ki(Kınalızade):

'Sultanlara ve devlet büyüklerine hizmet şudur:

İnsan hata eder. Diğer insanlarbir hata yaparlarsa onun sual ve cevabı veya cezası düşünülmez. Öfke anında herhangi bir durumdan vaz geçerler, olur- biter.

Hükümdarlar söz geçirme ve emirlerini yerine getirme kudretine sahiptirler. Bir hatadan dolayı onlara hesap soran kimse olmadığı için, en küçük suçlara büyük cezalar verirler. Kendileri acı ve ceza nedir görmedikleri için, emrettiklerini çok kolay sanırlar.'

Hikaye edildiğine göre, Sultan İkinci Bayezid'in tırnağı arasına bir hasır çöpü batmıştır.

Hemen cellatları çağırıp, bundan böyle kimsenin tırnağına kamış yürütmekle işkence etmemelerini emretmiştir. (248).

'Akıllı kimseler hükümdarları yakıcı ve ısıtıcı ateşe benzetmişlerdir' diyen Kınalızade Ali Efendi devamında da , 'Bunlar böyle olsalar da huzur ve sükûnun ancak devlet adamları sayesinde temin edilmektedir' diyor.

Devlete ve devlet adamlarına hizmet edenler nasıl hareket edeceklerdir?

Bu sorunun cevabını da yine Kınalızade'den almaya çalışacağız.

Selam ve sevgi ile…gencmedya55qhotmail.com