Hayat, ne çok şey anlatır insana, ne düşüncelere sevk eder hepimizi. Acısı ile tatlısı ile yaşanır bir ömür ve her gün, her an bir hedef, bir olay yaşanır ve biter, bittiği yerden yenisi başlar. Hiç mi durmaz istekler, arzular ve hedefler? İnsan mükemmel bir varlık, Rabbim özenle yaratmış. Her parçası inanılmaz bir makine ve asla birbirinden bağımsız değil ama her biri farklı bir mucize.

Dün beraber olduklarımıza bakın, bugün kaç tanesi yanımızda, yarın kimler kalacak. 1990'lı yıllarda doktoramı bitirip Samsun'a döndüğümde ilk tanıdığım insanların başında rahmetli Harun ATAY gelir. Ben kendi adıma ondan o kadar çok şey öğrendim ki, bir kitapta anlatsam yetmez. Gerçek bir dost, gerçek bir abi, gerçek bir dert ortağı, Rabbim nur içinde yatırsın, mekanı cennet olsun. Vefatının üzerinden 15 yıla yakın zaman geçti, hala her gün bir vesile ile kendinden söz ettiriyor, dua alıyor, ama bugün aramızda değil.

Samsun'da yaşadığım yaklaşık 30 yılı aşkın sürede çok insan tanıdım, çok arkadaşım ve dostlarım oldu. Son yıllarda ikinci Harun Atay'ı tanıdım, 'Tuncer Üçüncüoğlu', çok geç tanıdım ama kısa sürede bana çok şey kattı, geçenlerde 80. Yaş gününü kutladık, nice yıllara dilerim, ondan öğreneceğimiz çok şey var, birkaç hafta önce İbrahim SEZEN kardeşim ondan Samsun'un Google demişti, bence az söylemiş, tam bir tecrübe abidesi, ombudsman, Rabbim uzun ömür versin bize ağabeylik etsin. Keşke onu 15 sene önce tanıyabilseydim, yine de onu tanımayanlara göre çok şanslıyım. Bugün yanımızda yarın hepimiz için meçhul.

Samsun'da tanıdığım ben de iz bırakan bir diğer kardeşim, dostum, İhlas Haber Ajansı'nın eski bölge müdürü (emekli oldu), Haber Medya Grubu'nun Genel Müdürü Ali Yılmaz ERGEN. 18 Temmuz 2019 Perşembe sabahı İbrahim Sezen kardeşim arıyor, 'Hocam sana kötü bir haberim var, bizim Ali beyin kanaması geçirdi', duyduklarım şok etmişti, ama gerçekti, o gün, bu gün yoğun bakımda, Rabbim inşallah ona yardım edecek ve şifa verecektir. Biz dostlarının duası ve İnşallah Rabbimin yardımı onunladır. Gerçek bir dost ve gönül adamı, lafı eğip bükmeden konuşabilen nadir insanlardan biri. 17 Temmuz'da birlikteydik ve beraber hayallerimizi ve hedeflerimizi konuştuk, bugün sağlığı için dua ediyoruz. Hayat böyle bir şey, kısaca ne güzel söz değil mi, 'Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahret için çalışmak'.

Her birimizin eminim benden çok hatırası ve benzer tecrübeleri vardır, mesele bundan ders çıkarabilmek, Harun Atay'lar geri gelmiyor, Tuncer ağabeyler kolay yetişmiyor, Ali Yılmaz'lar kolay olunmuyor, elbette saymakta bitmeyecek kadar hayatımızda iz bırakan insanlar ve dostlar kolay kazanılmıyor. Geçmişi unutmamak, bugünü değerlendirmek ve gelecek hedef ve planlarımızı buna göre gözden geçirmek insan olmamızın gereği. Dostlarımızı da, düşmanlarımızı da, sevenimizi de, sevmeyenimizi de biz oluşturuyoruz, Mevlam dostları bol, sevenleri çok, güzel yarınları nasip etsin.