Arada sırada biraz tarih okumak ve okuduğunu günümüze taşımak hoş bir manzara meydana getirmektedir.

Geçenlerde Hammer'in Osmanlı Tarihi Devlet-i Aiye'sini karıştırırken, 'Hatırlanmaya Değer Bir Padişah Mektubu' başlığı altında bir yalakalıktan söz ettiğini gördüm.

Paylaşalım istedik.

Hani merhum Akif, 'Tarih 'i' tekerrür ' diye tarif ediyorlar:
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?' demişti ya.

Demek ki ibret almadık ve tarih tekerrür (tekrar) ediyor.

Hammer, bütün Osmanlı tarihçilerinin Sultanzade Mehmet Paşa'yı, en çok suçlanmaya değer eğilimlerine göz yumarak Sultan İbrahim'in ahlakının bozulmasına önemli bir neden olarak gösterirler.

Sultanzade, Hanım sultanlarla evlenip padişah ailesine damat olanların erkek çocukları için kullanılan bir unvandır.

İşte bunlardan biridir Mehmet Paşa.

Padişah Sultan İbrahim, bir gün bu Sultanzade Mehmet Paşa'dan, kendisinin iyi kötü bütün davranışlarını nasıl olup da onayladığını sorar:

Bakın utanmaz bu Sultanzade Mehmet Paşa nasıl cevap veriyor?

'PADİŞAHIM, SİZ TANRI'NIN YERYÜZÜNDE GÖLGESİ OLAN HALİFESİSİNİZ. HATIRINIZA HER NE GELİRSE TANRI İLHAMIDIR. SİZİN AKILCI GÖRÜNMEYEN EMİRLERİNİZ BİLE BİR HİKMET DOLAYISIYLADIR. BUNUN İÇİN KULLARINIZ, HİKMETİNİ BİLMESELER DE, EMİRLERİNİZİ YERİNE GETİRMEYE KOŞMALIDIRLAR..'

'Sürekli olarak tekrarlanan bu övgüler, Sultan İbrahim'e birçok yanlışlar yaptırmıştır.

Aynı şekilde harem halkından bazılarının özellikle valide sultanın bazı eğilimlerine karşı padişah, sadrazamın sözleriyle cevap vermeyi gelenek haline getirmişti.

Bütün bunların yani yanlışların referans kaynağı ilahi ilhamın eseri olduğu güveninin verilmesiydi.'(s.353).

Günümüz Türkiye'sinde bu yalakalığın olmaması temennimizdir. Örneğin; Sultan İbrahim'in bazı yanlışlarına karşı Sadrazam Kara Mustafa Paşa direnmesini bilmiş ve vazgeçirmiştir. Her zaman doğruları savunması gereken devlet adamlarına ihtiyaç vardır.

Selam ve sevgi ile…