Günümüzde rekabet sadece mal ve hizmetler arasında değil kentler arasında da olmaktadır. Pazarlama açısından incelendiğinde destinasyon pazarlaması ya da yer pazarlaması olarak da adlandırılan kent markasının özünde; yaşadığınız kentin diğer kentlerden farklılaşmasını sağlayarak yerel ve uluslararası bağlamda marka haline getirebilmek gerekmektedir.
Bu çerçevede Türkiye’deki tüm iller bazı özelliklerini ön plana çıkarmaya çalışmakta ve bu uğurda da markalaşma çabası sarf etmektedir.
Pazarlama dersinde marka konusundan bahsederken ülke markasını anlatırken; hemen bazı araba markalarını ve hangi ülkeye ait olduğunu sorarım. Örneğin Mercedes hangi ülkeye aittir gibi.
Bunun kent markası ile ne alakası var diye sorabilirsiniz. Hemen açıklayayım. Bu tür markalar, herkes tarafından bilindiği için makro ölçekte ülke bilinirliğinin artması neticesini verir. Ortalama bir otomobilin 35.000-40.000 civarında parçadan oluştuğunu ve otomobil ve inşaat sektörlerinin bir ülkedeki lokomotif sektörler olduğunu ve söz konusu otomobil ve inşaat sektörlerinin de ciddi manada yan sanayilerinin bulunduğunu düşündüğümüzde; durumun önemi çok daha net bir şekilde anlaşılacaktır.
İller bazında durum değerlendirildiğinde ise ülkemizde farklı farklı sonuçlar ile karşılaşmaktayız. Örneğin Amasya dediğimizde elma, Aydın dediğimizde ise incirin akla gelmesi gibi.
Bir şeyin marka değerinin olabilmesi için onun mutlaka bazı çağrışımları mutlaka olması lazım. Markaların mutlaka bir logo ve müzik ile desteklenmesinin temelinde de bu yatmaktadır. İnsanın sahip olduğu duyular içerisinde yer alan işitme ve görme duyusuna beraber hitap eden reklamlar, mesajlar tüketicinin aklında çok çabuk yer etmekte ve bilinçaltına işlenmektedir. Bu yüzden mesajlar sürekli olarak tekrar ettirilir ve bu sayede tüketicinin marka ile karşılaştığı anda mesaj hemen bilinçüstüne çıkar ve satın alma gerçekleşir.
Bunu kent markası özelinde ve Samsun ölçeğinde uyguladığımızda ise bizim logo ve kenti anlatan, çarpıcı reklamlarımızın sürekli olarak ulusal medyada ve gerekli diğer tüm platformlarda yer alması gerekiyor.
Kent olarak bir değere vurgu yapmalı ve bu vurguyu da sürekli tekrar etmeliyiz. Tekrar edilmeyen mesajlar, kısa sürede unutulur ve gider. Yaptığınız etkinlik ya da çaba boşa gider. Dolayısı ile Samsun ve öne çıkan değerini sürekli olarak vurgulamalıyız. Tıpkı yeni ürün piyasaya çıktığında yapılması gereken şeyin reklam ve tutundurma mecralarına ağırlık verilmesinde olduğu gibi. Bu strateji ile yeni ürünün reklamı sürekli tekrar edildiği için tüketicinin beynine kazınır. Bu kazıma işlemi, belirli bir süre sürekli olarak tekrar edildiğinde; marka ve ürün hedef kitlenin beynine kazınmış olunur. Logosunu gördüğünde veya sloganını duyduğunda veya müziğini duyduğunda hemen algıda seçicilik meydana gelir ve ürünün satın alınması gerçekleşir.
İşte kent markası bağlamında da bizim yapmamız gerekenlerden bir tanesi de marka bilinirliğimizin artırılmasıdır. Bunu yaptığımız zaman, turlar kentimizde konaklar ve yerli ve yabancı turistlerin şehrimizden ürün satın alması sağlanır.
Kent markası bağlamında yapılması gereken elbette çok şey var. Ama önce ürünün ne kadar kaliteli olduğunun tüketici tarafından bilinmesi gerektiğini bilmekte fayda var.
Pazarlamadaki en önemli kurallardan bir tanesi bir ürün ne kadar bilinir ise o kadar çok satın alınır.