Bizler , 'ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR' DERİZ AMA BU CÜMLENİN, 'ZULÜM DE MÜLKÜN(HÜKÜMRANLIĞIN-İKTİDARIN) YOK OLMASIDIR' KISMINI PEK SÖYLEMEYİZ.
Bektaşi gibi ayetin işimize gelen kısmını okur, gelmeyeni okumayız.
AK PARTİ, Cumhurbaşkanlığı sistemindeki yeni dönemine, 'YENİ ATILIM' adını vermiştir.
Vatandaş olarak bu yeni atılım döneminde öncelikle kişisel ibadetlerden (namaz, oruç, hac ve hatta başörtüsünden) daha önemli olan adaleti, geleceğimizin teminatı çocuklarımızı ve gençlerimizi istiyoruz. Benzer isteklerin sosyal medyada da paylaşıldığına tanık oluyoruz.
Bunlardan biri de Prof. Dr. Yusuf Şevki Yavuz'un(meşhur merhum alim Çaykaralı H.HasanEfendi'nin ,oğlu) düşünceleridir:
'Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ikinci kez AK Parti Genel Başkanı seçildi. Tebrik eder hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ederim.
Referandum sonuçlarının ardından da bu sayfadan düşüncelerimi paylaşmıştım.
Tekrar edeyim.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği andan itibaren desteklediğim Sayın Erdoğan'ın 2019 seçimlerinde kazanabilmesi, yapılan hatalardan dönmesi halinde mümkün olabilir. Bu hataların öne çıkanlarını şöyle sıralayabilirim:
Devleti yönetirken adaletsiz davranmak, yasaları herkese eşit şekilde uygulamamak, cemaat mensuplarını kayırmak ve devlet kadrolarına atamak, daha doğrusu atama kriteri olarak liyakat ve ehliyeti değil de cemaat mensubiyetini esas almak, eğitimde ve üniversiteleri liyakatsiz ve tarafgir kişilerle yönetmek, zenginlerden değil de gelir seviyesi düşük olan vatandaşlardan ağır vergiler almak…' gibi olumsuzlukların yanında Sayın Erdoğan'ı 'ötekileştirici politikalarından ve yanlış din algısından' dolayı eleştirmektedir.
Sayı Cumhurbaşkanımızın, 'yapılan yanlışların kendilerine ulaştırılmasına dair' yapmış olduğu çağrıyı unutmuyoruz.
Şimdiye kadar yapılmış bazı yanlışlar, düzeltilemeyecek yanlışlar değildir.
Yönetim ile halk arasında köprü durumunda olan ve yönetimin hizmetini halka aktaran bürokrasi yeniden ele alınmalıdır. Ahbap- çavuş ilişkileriyle düzenlenmiş bürokrasi yönetime ve ülkeye kar değil, zarar getirir.
Yerel politikacıların emir eri değil, ülkesini düşünen liyakatli bürokrat istiyoruz.
Ama bunlardan önce de adaleti, gençliği, çocuklarımızı ve bunların anası eğitimi istiyoruz.
