Aslında bu yazının başlığını, ' İTİ ÖLDÜRÜRLER SAHİBİNE SÜRÜTTÜRÜRLER' şeklinde de olmasını isterdim.

Çünkü konu mevcut iktidarın icraatları ve geleceği ile de doğrudan ilgilidir.

Son günlerde giderek dozu arttırılan, ' CEMAATLER DÜŞMANLIĞI' hızlandırılmaktadır.

Her şeyden önce dine ve Müslümanlara hizmet eden ile kişisel ve grup çıkarları için dini kullananları birbirlerinden ayırmak öncelikle devletin görevidir.

DAHA AÇIK SÖYLEYELİM:

DEVLET; ZİKİR HALKASI İLE HAREM HALKASINI BİRBİRİNE KARIŞTIRMAMALI. HATTA BUNLARI VATANDAŞLARIYLA PAYLAŞMALIDIR.

Vatandaşın çocuğunu altı yaşından on sekiz yaşına kadar alıp istediği şekilde eğiten ve tek eğitme gücüne sahip olan devlettir, vatandaşın kendisi değildir.

12-13 yıllık zorunlu eğitimin dokuz yılında din dersi veren tek güç de yine devlettir.

Daha başka önemli bir şey var: Devlete bağlı Diyanet İşleri Başkanlığının 140 bin kadrosunu hesap edebiliyor muyuz?

Vatandaş neden devletin imamının namaz kıldırdığı camiye gitmiyor, devletin gönderdiği vaizi dinlemiyor da bizzat cebinden verdiği paralarla beslediği cemaate gidiyor?

Oturup hep birlikte düşünelim ve yine birlikte çözüm geliştirelim.

Vatandaş, yaz kurslarında çocuğunu neden bedava imama göndermiyor da para vererek cemaatlerin kurslarına gönderiyor?

Bunlar Türkiye'nin gerçekleri değil midir?

Bu ve buna benzer soruların cevaplarını önce yetkililer aramalıdırlar.

Türk siyasi geleneğinde, ' hep o yapar ve yaptı' suçlaması bir teamüldür.

Türkiye'de en azından örgütlü belli başlı yirmiye yakın dini cemaat vardır. Bunların bir kısmı doğru İslam'ı anlatırken bir kısmı da kendi uydurduğu dini İslam olarak mensuplarına öğretmektedir.

Bunları tespit edip vatandaşlarını aydınlatmak devletin görevidir. Olup bitenlerden cemaatlerin tamamını sorumlu tutmak bir kasıt değilse bir cehalettir.

ZİKİR YA DA HAREM HALKASINI AYIRMAK VE GEREKENİ YAPMAK DEVLETİN GÖREVİDİR.

Selam ve sevgi ile…[email protected]