Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından aileyi ayakta tutmak, korumak, güçlendirmek, gençler arasında aileyle ilgili sorumlulukların üstlenilmesinin teşvik edilmesi amacıyla Türkiye genelinde uygulanacak olan "Temel Aile Bilinci Eğitimi" hakkında bilgi veren Samsun İl Müftü Yardımcısı Özlem Kalyoncu Şirin, Samsun'da proje eğitimlerinin ilk aşamasının başladığını belirterek, projeyle birlikte on binlerce vatandaşa ulaşmayı hedeflendiğini söyledi. ALANINDA UZMAN KİŞİLER EĞİTİM VERECEK Diyanet İşleri Başkanlığı'nın temel vazifesinin toplumun tüm kesimlerine din hizmetini götürmek olduğunu söyleyen Şirin, "Son yıllarda yapılan çalışmalar ivme kazandı ve hizmet yelpazemiz bir hayli genişledi. Hizmet alanlarımızdan birisi de aile. Yıllardır müftülüklerimizde bulunan aile ve dini rehberlik bürolarımız vasıtasıyla ailelere yönelik çalışmalar yapılıyor. Bugün 'Temel aile bilinci eğitimleri' ile buna bir yenisini daha ekledik. İlk aşamada Türkiye genelinde 40 bin, Samsun'da da binin üzerinde Kuran kursu öğreticilerimize bu eğitimleri vereceğiz. İkinci aşamada da öğreticilerimiz kendi kursiyerlerine ve çevrelerindeki ailelere bu eğitimleri verecek. Türkiye'de 1 milyonun üzerinde insana, Samsun'da da on binlerce vatandaşımıza ulaşmayı hedefliyoruz. Eğitimin içeriğinde ailede iletişim becerilerini geliştirme, ailedeki çocukla, gençle, yaşlıyla, engelliyle ilgili dikkat edilmesi gereken hususlar, aile fertlerinin hak ve sorumlulukları, aileyi ayakta tutan temel ahlaki değerler, problem çözme becerileri, zararlı alışkanlıklarla mücadele gibi konular bulunuyor. Eğitimleri vaizlerimiz ve uzmanlarımız gerçekleştirecek. Eğitim verecek kişilerin psikoloji, pedagoji, rehberlik alanlarında uzmanlık yapmış olmaları önemli. Aynı zamanda eğitimcilerimiz başkanlığımız tarafından da sürekli olarak eğitime tabi tutuluyor" diye konuştu. İHTİYAÇTAN DOĞDU Yaptıkları tüm çalışmaların hedefinin aileyi korumak olduğunu ifade eden Şirin, "Aile toplumun en küçük yapısı, ama toplumu şekillendirme açısından da en büyük role sahip. Bu proje bir ihtiyaçtan doğdu. Bu ihtiyacı da gözle net bir şekilde görebiliyoruz. Topluma ve kendi ailelerimize baktığımızda çözülmeler olduğunu anlıyoruz. Ailede çözülme arttığı anda da ahlaki çöküntüler, bireyselleşmeler ve bencillikler başlıyor. Biz aslında sosyal bir varlığız, aile içerisinde varız. Aile köreldiği zaman da aslında insandaki pek çok değer de yitiriliyor" dedi. Zerrin SOMUNCU / ÖZEL HABER