Belirtelim ki bizler politikacı değiliz.

Yunus Emre'nin, 'cennet dedikleri birkaç köşk birkaç huri, verin isteyene' diyor ya.

Biz de aynı şeyi söylemek istiyoruz.

Bazılarının bir ayağı, bizim ise iki ayağımız mezardadır.

'Kubbede bir hoş sada bırakmanın' ötesinde ahret hesabımız vardır.

AK PARTİ'ye bu hesapla bakıyoruz.

AK PARTİ'ye bakarken dünyadan, İslam coğrafyasından ve komşularımızdan soyutlayarak bakamayız.

İslam ülkelerinde ve Türkiye'de akıl almaz şekilde dini ekoller oluşmaktadır. Bu oluşumlar eski kavramları (örneğin selefilik gibi) kullanarak içlerini modernizmle doldurmaktadırlar. Ve bunların hemen hepsi güdümlü ekollerdir.

Peki, bunların AK PARTİ ile ne ilgisi vardır?

İşte bu soru çok önemlidir.

AK PARTİ kurulurken İslami değerleri referans almayacağını peşinen ilan etmesine rağmen yine de kadrolarında kısmen de olsa yer alan İslamcı kadrolar vardı. Bunlar bugün yoklar.

Bunlar, alternatif ürettikleri için mi yoksa liderlerine ayak uyduramadıkları için mi yoklar?

Türkiye, şu anda İslam coğrafyasındaki dini oluşumlardan ne kadar etkilenmektedir?

Bu etkilenmede olumlu ya da olumsuz AK PARTİ'nin katkısı nedir?

Bu hassas topraklarda bir Irak, Libya, Mısır yada Tunus sendromu yaşansaydı ne olurdu?

Ya da 15 Temmuz çirkinliği nasıl sonuçlanırdı?

Bunların oluşmamasının temelinde kitlesel tabanlarının olmamasındandır. Yığınlarca Müslüman kitlelerin bu oluşumlara akmayıp onları bir bütün olarak başka taraflara kanalize eden bu siyasi oluşum(AK PARTİ) olmasaydı acaba ne olurdu?

Dini ve siyasi farkındalık göremediğini söyleyenler, hoşunuza gitmese bile AK PARTİ İKTİDARINA BU AÇIDAN BAKABİLİR MİSİNİZ LÜTFEN?

Selam ve sevgi ile…