Alzheimer, demans türleri arasında en yaygın olanı ve yaş ilerledikçe görülme riski artmaktadır. Her ne kadar hastalığı tamamen engellemek mümkün olmasa da, erken yaşlarda alınacak bazı basit önlemlerle bu riskin azalması mümkün. Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği'nden Dr. Hatice Ömercikoğlu Özden ile Alzheimer'dan korunma yollarını konuştuk.
Alzheimer’ın Risk Faktörleri ve Yaşın Rolü
Alzheimer hastalığı, özellikle 65 yaş ve üzeri kişilerde daha yaygın olarak görülüyor. Dr. Hatice Ömercikoğlu Özden, yaş ilerledikçe hastalığın ortaya çıkma riskinin her 5 yılda neredeyse iki katına çıktığını belirtiyor. Bunun yanı sıra, aile geçmişi de hastalık riskini artıran önemli faktörlerden biri. Kadınlarda Alzheimer’ın daha sık görüldüğü de dikkat çeken bir nokta. Dr. Özden, hastalığa yol açabilecek diğer risk faktörlerini şu şekilde sıralıyor:
- Yüksek tansiyon
- Diyabet
- Yüksek kolesterol
- Fiziksel aktivite eksikliği
- Sigara kullanımı
- Görme ve işitme kusurları
Alzheimer Riski Nasıl Azaltılır? İşte Öneriler
Alzheimer’dan korunmak mümkün olmasa da, bazı yaşam tarzı değişiklikleri sayesinde risk önemli ölçüde azaltılabiliyor. Dr. Özden, beyin sağlığını korumanın en önemli yollarından birinin zihinsel olarak aktif kalmak olduğunu vurguluyor. Yalnızca kitap okumak veya bulmaca çözmek yeterli değil; yeni beceriler öğrenmek de bu sürece katkı sağlıyor. Örneğin, yabancı dil kurslarına katılmak, sanatla ilgilenmek, müzik aleti çalmaya başlamak gibi aktiviteler beynin farklı bölümlerini harekete geçirerek sinir hücreleri arasındaki bağlantıları güçlendiriyor.
Egzersiz ve Beslenme: Beyin Sağlığı İçin Vazgeçilmez İki Unsur
Dr. Özden, kalp-damar sağlığını korumanın Alzheimer riskini azaltmak için kritik olduğunu belirtiyor. Yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve yüksek kolesterol gibi durumların kontrol altında tutulması büyük önem taşıyor. Düzenli egzersiz yapmak, hem kalp sağlığını hem de beyin sağlığını destekliyor. Her gün 30 dakikalık yürüyüşler, haftada birkaç gün yüzme veya bisiklet sürme öneriliyor. Ayrıca, Akdeniz tipi beslenme, özellikle sebze, meyve, bakliyat, balık ve zeytinyağı ağırlıklı diyetler, beyin için gerekli antioksidanları ve sağlıklı yağları sağlar.
Sosyal Hayatın Beyin Üzerindeki Etkisi
Dr. Özden, sosyal ilişkilerin Alzheimer’dan korunmada büyük rol oynadığını belirtiyor. Arkadaşlarla vakit geçirmek, aileyle zaman geçirmek ve sosyal etkinliklere katılmak, yalnızlık ve sosyal izolasyonu engelleyerek zihinsel gerilemeyi yavaşlatır. Yalnızlık, Alzheimer’ı hızlandırabilecek önemli bir faktördür, bu yüzden sosyal etkileşimlere dikkat edilmesi öneriliyor.
İşitme ve Görme Sağlığı: Beyinle Bağlantılı Bir Diğer Unsur
Alzheimer’ın önlenmesinde işitme ve görme sorunlarının da önemsenmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Özden, duyuların açık olmasının beynin çevreyle sürekli iletişimde kalmasına yardımcı olduğunu söylüyor. Ayrıca, sigara içmemek ve düzenli uyumak da beyin sağlığını korumak için gereklidir. Uyku sırasında, beynin zararlı proteinleri temizleyerek kendini onardığı düşünülüyor.
Ruh Sağlığı ve Alzheimer İlişkisi
Ruh sağlığı da Alzheimer’dan korunmada önemli bir rol oynar. Depresyon tedavi edilmelidir ve kişinin sevdiği aktivitelerle uğraşması, sanatla ilgilenmesi veya doğada vakit geçirmesi önerilir. Ayrıca kafa travmalarından korunmak (örneğin bisiklet sürerken kask takmak) ve hava kirliliğinden kaçınmak da Alzheimer riskini azaltan faktörlerdir.
Alzheimer’ın İlk Belirtileri Nelerdir?
Alzheimer’ın en bilinen belirtisi unutkanlıktır. Ancak, stres, yorgunluk ve uyku eksikliği gibi durumlar da unutkanlığa neden olabilir. Dr. Özden, Alzheimer’ın erken teşhisinin büyük önem taşıdığını belirtiyor ve hastalığın ilk belirtilerini şu şekilde sıralıyor:
- Günlük yaşam aktivitelerinde aynı soruların sıkça sorulması
- Eşyaların kaybolması ve yerlerini unutmama
- Kelime bulma güçlüğü
- Davranışsal değişiklikler, aşırı sinirlilik ve içe kapanma
Hekime Ne Zaman Başvurulmalı?
Alzheimer’ın erken teşhisi, hastalığın seyrini etkileyebilir. Dr. Özden, eğer hastanın şikayetleri günlük yaşam aktivitelerini etkilemeye başladıysa ve bu durum aile yakınları tarafından fark ediliyorsa, vakit kaybetmeden hekime başvurulması gerektiğini belirtiyor. Şu durumlarda hekime başvurulmalıdır:
- Günlük aktivitelerde zorluklar yaşanıyorsa (örneğin ocağın altını açık unutma)
- Faturalarını ödeyememe, alışveriş yaparken unutmalar
- Kelime bulma güçlüğü ve konuşma zorluğu
- Sosyal ilişkilerden uzaklaşma, aşırı sinirlilik veya şüphecilik
Erken Teşhis ile Hastalığın Seyri Yavaşlatılabilir
Dr. Özden, Alzheimer’ın erken teşhisinin hastalığın seyrini yavaşlatma şansı sunduğunu vurguluyor. Erken tedavi, hastaların güvenliğini sağlamaya yardımcı olur ve gelecekte karşılaşabilecekleri sorunlara dair bilgi sağlar. Bu nedenle, Alzheimer tanısının erken konulması oldukça önemli.
Hasta Yakınlarının Destek Rolü
Alzheimer hastalığı sadece hastayı değil, aileyi de derinden etkiler. Dr. Özden, hasta yakınlarının daha sabırlı ve anlayışlı olmaları gerektiğini belirtiyor. Ailelerin, hastaya nasıl yaklaşacakları ve karşılaşabilecekleri zorluklar hakkında bilgilendirilmeleri büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, Alzheimer hastalığının kesin bir çözümü henüz bulunmasa da, ilerleyen tıp sayesinde hastalığın seyrini değiştirecek umut verici çalışmalar devam ediyor. Yaşam tarzındaki değişikliklerle, Alzheimer riskini azaltmak ve hastalığın seyrini yavaşlatmak mümkündür.