Geleneksel ve modern hafıza arasında yaşayan bağlar kurmayı hedefleyen Bayburt Üniversitesi'nin dünyaya açılan yüzü olarak tasarlanan Bâbertî Külliyesi'ndeki mimari alanlara canlı bir ruh ve kimlik kazandırmak için başlatılan ağaç dikim hareketine akademik ve idari personellerinin katılımıyla devam edildi. Bayburt Üniversitesi iç paydaşlarının kurum felsefesine ortak olmasını sağlamak, kurumsal aidiyetlerini arttırmak, dayanışma kültürünü genişletmek ve geleceği inşa etmesi hedeflenen öğrencilere çevreci örnekler sunmak adına gerçekleşen etkinliğin ilk ayağında, 480 ağacın dikimi geniş katılımla yapıldı. Kendileri ve aileleri adına künyelenen ağaçları hep birlikte diken personeller, Bâbertî Külliyesi'ne kendilerinden bir şeyler bırakmanın ve bir ağaçta temsilen yaşıyor olmanın yoğun anlamını paylaştıklarını söylediler.Kendi adına künyelenen ağacı dikerek etkinliği başlayan Rektör Prof. Dr. Selçuk Coşkun, yaptığı açıklamada birlikte hareket etmenin, üretmenin, paylaşmanın ve geleceği şekillendirecek olan sürdürülebilir çevre bilincinin uygulamalı örneğini birlikte gösterdiklerini ifade etti. Kurumsal paydaşlığın sembolik bir göstergesi olan bu dayanışmacı etkinliğin tüm dünyada artan ayrışmacı söylemlere karşı bir mesaj olduğunu da belirten Coşkun, Bâbertî Külliyesi'nde doğada olma ve doğada kendinden bir şeyler bulma hissini diri tutan bir karakter oluştuğunu da sözlerine ekledi. Coşkun, geleceğe yatırım yapan üniversitelerin her türlü davranışla ve her alanda bunu göstermesi gerektiğini dile getirerek, dikilen ağaçların buradaki insanlarla birlikte büyüyeceğini ve gelişeceğini ifade etti. Etkinliğin bir sonraki ayağı da 11 Kasım'da öğrenciler için daha geniş bir alanda ağaç dikimi gerçekleştirecekleri müjdesini veren Coşkun, yaşları 5 ile 10 arasında değişen bu ağaçların bir geleneğin inşasında ilk adımlar olduğunu bildirdi.Rektör Coşkun'un yanı sıra etkinliğe Rektör Yardımcıları, Dekanlar, Yüksekokul ve Meslek Yüksekokulu Müdürleri, akademisyenler, idari amirler ve personeller ile aileler katıldı.