Kopenhag Üniversitesi Hastanesi’nden Prof. Henning Bundgaard’ın öncülüğünde yapılan çalışmada, kalp rahatsızlığı bulunan 1.200 hasta incelendi. İmplante edilebilir defibrilatör kullanan bu kişilerden potasyum desteği alan grupta, düzensiz kalp ritmi, kalp yetmezliği nedeniyle hastaneye yatış ve ölüm oranlarının %24 daha düşük olduğu saptandı. Bulgular, Madrid’de düzenlenen Avrupa Kardiyoloji Derneği Kongresi’nde paylaşıldı.
Potasyumun Kalp Üzerindeki Etkisi
Potasyum, sinir sisteminin düzenli çalışması, kasların kasılabilmesi ve kalbin sağlıklı bir şekilde atabilmesi için kritik bir mineraldir. Ayrıca vücuttaki fazla sodyumun atılmasına yardımcı olur. Yüksek sodyum alımı ise tansiyon sorunları, kalp krizi ve felç riskini artırmaktadır. Prof. Bundgaard, günümüzde işlenmiş gıdaların artışıyla sodyumun yükseldiğini, potasyumun ise azaldığını vurgulayarak bu dengesizliğin kalp sağlığını tehdit ettiğini belirtti.
Hangi Besinlerde Bulunur?
Bir adet muz yaklaşık 500 mg potasyum içerirken, yarım fırında patates 600 mg, bir su bardağı çiğ ıspanak ise 450 mg potasyum sağlar. Lahana, brokoli, Brüksel lahanası, mercimek, yoğurt, balık, kuruyemişler, süt, kahve ve çay da bu mineral açısından güçlü kaynaklardır. Ulusal Sağlık Enstitüleri, günlük potasyum ihtiyacını erkekler için 3.400 mg, kadınlar için ise 2.600 mg olarak tavsiye etmektedir.
Takviye Yerine Doğal Kaynaklar
Madrid La Paz Üniversitesi Hastanesi’nden Prof. Jose Luis Merino, potasyumun mümkün olduğunca doğal besinlerden alınmasının daha güvenli olduğunu söyledi. İngiliz Kalp Vakfı Direktörü Dr. Sonya Babu-Narayan ise şu uyarıda bulundu: “Doktor tavsiyesi olmadan potasyum takviyesi almayın. Fazla potasyum, kalp krizi gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. En doğru yol, potasyum açısından zengin sebze, meyve ve balıkları düzenli tüketmektir.”
Uzmanlardan Kritik Uyarı
Beslenme uzmanı Dr. Carrie Ruxton, kalp-damar sağlığı için potasyumun, tuz kısıtlaması kadar hayati olduğunu ifade etti. Yapılan ulusal beslenme taramalarına göre gençlerin üçte birinde, yetişkinlerin ise dörtte birinde potasyum yetersizliği riski bulunduğu ortaya çıktı. Bu nedenle uzmanlar, günlük beslenme düzeninde potasyumun mutlaka yer alması gerektiğini vurguluyor.