Yıllardır her Ramazanda tekrarladığım istisnai bir örneğim vardır.
1986- 92 yılları arasında Almanya'da İslam Federasyonu'na bağlı özel bir Türk okulunda öğretmen ve yönetici olarak görev yaptım.
Görevim gereği günlerden bir Ramazan günü okulda, Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, Berlin Yabancılar Dairesi Başk. Ve bir papazı ağırlama durumunda olduk.
Okula geldiklerinde safa-hoşbeşten sonra ısrarımıza rağmen ikramlarımızı kabul etmediler. Okulu gezip gerekli bilgilendirmeyi yaptıktan sonra yönetim bürosuna döndük.
Artık çay ya da Türk kahvesi değil yemek teklif ediyoruz. Gerekli hazırlıklarımızı önceden yapmış olduk.
Israrlarımıza rağmen misafirlerimize ne yiyecek ve ne de içecek bir şey ikram edemedik.
Misafirlerimize, 'geleneklerimiz gereği misafirlerimizi ağırlamak isteriz. İkramlarımızı kabul etmemeniz, bizi üzmektedir' deyince de onlar, 'ama siz misafirlerinizle yemiyor ve içmiyorsunuz.' şeklinde cevap vermişlerdir.
Bizler tekraren şunu söyledik: ' İnancımıza göre, oruçlu iken yanımızda yemek yendiğinde biz sabredersek sevabımız(manevi kazancımız) artar. Sizler yerseniz bizi memnun edersiniz.'
Alman heyeti , bize şu tarihi cevabı verdi: 'Bay Genç, sizler oruçlu iken biz yiyerek sizin sevaplarınızı (insanlığınızı) artıralım da bizim insanlığımızı azaltalım, öyle mi?'
Ve ikramlarımızı yapamadan onları uğurladık.
Yaşadığımız ülkenin nüfusunun % 99'u Müslüman. Çocuklarımıza bakmak üzere gurbete gittiğimiz Almanya'nın devlet ve kültür adamları, Müslümanların orucuna bu şekilde saygı gösterirlerse kendi insanımız neden göstermesin?
İnsanlar arasındaki sevgi karşılıklı saygıyla başlar.
Türkiye laik bir ülke olup herkesin inancı ve yaşam biçimi güvence altındadır.
Nüfusunun % 99'unun Müslüman olduğu bir ülkede, alenen oruç yiyenlerinin bir mazeretleri olduğuna inanırız. Çünkü bir Müslüman çok zorlanmadan kolay kolay orucunu bozmaz. Ancak orucu gizli yemek ise, oruçluya ve oruca ayrıca bir saygıdır. Gerek bireysel ve gerekse toplumsal değerlerimize saygı barışımızın, kardeşliğimizin, medeniliğimizin ve insanlığımızın gereğidir. İslami şiarlara saygı, birbirimize saygının ilk adımını oluşturmaktadır. Güzel günler dileğiyle…