Bu haftaki yazımı yoğun istek üzerine anne-babaların en zorlandıkları alanlardan biri olan, çocuklar üzerinde nasıl otorite kurabileceklerine ayırmak istedim. Çalıştığım birçok aile çocuklarının kendilerini dinlemediğini belirtmektedir. Bu durum aileleri fazlasıyla yormuş ve çaresiz bırakmış durumda. Birçok ebeveyn bu konu ile alakalı kapıdan ağlayarak giriyor. Peki, çocukları mutsuz eden ama aileyi huzurlu kılan bu kurallar nasıl konulmalı?
Ne olursa olsun kurallar konusunda net ve tutarlı olunmalıdır. Genellikle bu konuda ebeveynlerin yaptığı en büyük hata, kendi aralarında anlaşamamaları. Ebeveynler belirli kuralları çocuklarına uygulatmaya çalışırken; öncelikle kendi aralarında bir disiplin, tutarlılık sağlamalıdır. Çocuk, anne ve babanın aynı olaya farklı tepkiler göstermesi karşısında nasıl davranacağını kestiremez. Bazen aile içinde annenin izin verdiği bir şeye baba hayır diyebilir. Bu durumda çocuk hayır yanıtını aldığı babadan anneye gidecek ve istediğini elde edene kadar direnecektir. Bu tarz durumlarda bazen ebeveynler, birbirleri arasında bir üstün olma yarışına girebilmektedir. Bu üstünlük savaşı içerisinde çocuklar ebeveynlerinin anlaşamama durumunu tamamen üstüne alınabilmektedir. Çocukta oluşan algı, Benim yüzümden tartışıyorlar. Ben olmasaydım bu tartışma olmayacaktı… şeklinde olabilmektedir. Bu durumsa çocuğun anlamsız yere kendini suçlamasına neden olmaktadır. Bunun sonucunda çocuğun içine kapanık, kendini ifade etmekten çekinen, toplumsal ilişkilerinde başarısız bir birey olabilme ihtimali çok yüksektir.
Ebeveynler kuralları dinlenmediğinde, çocuklarına bağırarak yalnızca çocuğu hırçınlaştıracaktır. Çocuklar ebeveynlerinin kölesi değildir. En önemlisi ise çocuklar bir yetişkin değillerdir. Bu sebeple sus dediğimizde susmalarını, yapma dediğimizde yapmamaları gibi bir durum söz konusu değildir! Ancak çocukların kurallara karşı tepkilerini engellemek için en güzel yöntem seçenek sunmaktır. Örneğin; istediği oyuncağı almak için direten, tuvalete gitmeye direnen çocuklara şu seçenekleri sunabiliriz. Eğer oyuncağı alırsan parka gitmeyeceğiz olabilir. Ya tuvalete gidersin ya da iki gün boyunca bilgisayar oynamazsın. Hangisi? diye sorabiliriz.
Bebeklikten itibaren çocuğunuzla kurduğunuz ilişki biçimi ergenlik dönemi için bir yatırım olarak görülmelidir. Bunun devamında tüm yaşamında da etkili olacağı unutulmamalıdır. Bu sebeple çocuk yetiştirmek bir sanattır ve emek ister.