'Mustafa Hocam Merhaba.'
'Nasılsınız iyi misiniz. İnşallah iyisinizdir. Beni soracak olursanız ben de iyi olmaya çalışıyorum.'
'Haber Gazetesi'ndeki köşenizi her gün okuyorum. İşyeri aklıma geliyor. Bazen hüzünleniyorum, bazen de seviniyorum…' diyor E Tipi Kapalı Cezaevinden Ahmet Candan arkadaşımız.
Ahmet Candan Canik Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE'de çalışırken tanıştığım halim-selim, içine dönük, gereği kadar konuşan(soruldukça konuşan), tabir yerinde ise etliye sütlüye karışmayan, saygılı ve beyefendi işyeri arkadaşımızdı.
Günlerden bir gün kendisi ve eşi ile ilgili hepimizi üzen bir haber almıştık. Çok üzüldük ve hala da üzülmeye devam ediyoruz.
Kader diyoruz ve tartışmıyoruz. Suçlar ve tevbeler insanlar içindir. Melekler suç işlemezler. Kur'an-ı Kerim'de ifade edildiği gibi Allah tarafından emredileni yaparlar. Hayvanlar ise insanların hizmetinde yaratılmış sorumsuz varlıklardır.
Her insan, şu ya da bu şekilde yanlış yapar. Bazen içeridekilerden daha çok suçlu dışarıda gezdiği olur.
Dünyada hakimlerimiz, ahirette ise hakimlerin hakimi(tek ve yegane hakim) vardır.
Eski mesai arkadaşım Ahmet Candan bir de son çıkan kitabımdan kendisine iletilmek üzere bir tane idareye bırakılmasını rica etmiştir. İnşallah bırakacağım.
Cezaevi şartlarının psikolojisini bilirim. Pencerenin kenarından esip geçen rüzgar özgürlük türkülerinin yanık sesi gibidir. Fakat orası da tıpkı dışı gibi bir imtihan yeridir.
İnsanların bazıları kaçınılmaz bu sınavlarını cezaevinde, bazıları hastanelerde ve bazıları da başka yerlerde verirler.
Kati ve kesin bilelim ki, hiçbiri Allah'ın takdirinin ve bilgisinin dışında değildir. Bizler yalnız ve yalnız irademizi (istemimizi) iyi ve doğru yoldan yana beyan etme gayreti içinde olacağız.
Cezaevi bir mezar değildir. Nice insanlar buralarda dirilmişlerdir.
Her mahkum bu mekanlarda kendisine yeni bir dünya inşa etmelidir. Umutsuzluğa kapılmamalıdır. Umutlarını ve hayallerini buralarda canlı tutmalıdır. Dünyasını ve ahiretini umutları ve hayalleriyle birlikte cezaevinde yok etmemelidir.
Mesai arkadaşım Ahmet, bir de bir kitaptan alıntılayıp gönderdiği bir şiirden iki mısraı paylaşmak istiyorum:
'Dünya hala acımasız bir yer, bunu biliyoruz tamam
Ama bir zamanlar daha kötüydü, öyleyse yola devam.'
Umutlarımızı kuvvetli, hayallerimizi geniş tutarak hayat yolculuğuna devam kardeşim derken cevabı geciktirdiğim için özür diliyor ve her zaman yaptığınız, 'Allah kurtarsın' duasının tekrarıyla tüm mahkumlara selam ve dua diyorum…